Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Kamu çalışanlarının emekli ikramiye durumu örneklerle anlatım

Son düzenlemeler ışığında örneklerle kamu çalışanlarının emeklilik ikramiyesi

Bu konuyla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu detaylı bir duyuru hazırlayarak ilgililere nasıl bir işlem tesis edecekleri bildirilmiştir. Bu duyuru çerçevesinde;

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunun 89 uncu maddesi ile bu kanuna tabi emekli olanların emekli ikramiyelerinin ne şekilde ödeneceği düzenlenmiştir. Bu kanuna göre emekli ikramiyesi ödenebilmesi için emekli olan çalışanların son defa bu kanuna tabi çalışması gerekmekte olup herhangi bir nedenle bu kanun kapsamından çıkıp diğer sosyalgüvenlik kanunlarına tabi çalışmaları halinde geçmiş çalışmaları için emeklilik ikramiyesi ödenmemekte iken sigortalılar tarafından bu konu yargıya taşınmıştır.

Anayasa Mahkemesinin 09/07/2011 tarihli ve 27989 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile 5434 sayılı Kanununun 89 uncu maddesinin değiştirilen birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE” karar verilmiştir.

Bu defa 26/01/2012 tarihli değişiklik ile 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi;
Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.

Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malûllük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.

İkinci fıkra uyarınca ödenecek emekli ikramiyesi, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına giren görevlerde geçen her tam fiili hizmet yılı ile sınırlı olarak bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve aylığın başlangıç tarihindeki katsayılar dikkate alınarak ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.

Yukarıdaki fıkralara göre verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ile mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz. Ancak, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmet sürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz.

Emekli ikramiyesinin hesabına esas hizmet süresinin tespitinde dikkate alınmak üzere, emeklilik veya malûllük aylığı bağlanması dışında herhangi bir sebeple görevleri sona erenler için, görevin sona erme sebebinin bu durumu kanıtlayan belgelerle birlikte yazılı olarak kuruma bildirilmesi ve bunların özlük dosyasında saklanması zorunludur. Bu zorunluluğa uymayanlar ikinci fıkra hükümlerinden yararlandırılmazlar.

İştirakçilerden, kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilenler ve vazife malûllüğü hükümlerine göre vazife malûllüğü aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklarında emeklilik işlemi uygulananlara; bu Kanuna göre aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesaplanmasına esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk malî yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir.

Ancak, aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye farkları da bunlara ayrıca ödenir.

Emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanmadan veyahut toptan ödeme yapılmadan ölen iştirakçiler için yukarıdaki esaslara göre hesaplanacak ikramiyenin tamamı, aylığa veya toptan ödemeye hak kazanan dul ve yetimlere, bu Kanunun mülga 68 inci maddesinde gösterilen hisseleriyle orantılı olarak ödenir.

Emekli ikramiyesini aldıktan sonra yeniden iştirakçi durumuna girenlerin tekrar emekliye ayrılmalarında, sadece sonradan geçen hizmetlerine karşılık yukarıdaki esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir. Şu kadar ki, evvelce verilmiş olan ikramiye ile sonradan geçen hizmetler için ayrıca tahakkuk ettirilecek ikramiyenin hesabına esas alınan fiili hizmet süreleri toplamı, 30 yıldan fazla olamaz ve evvelce 30 hizmet yılı için emekli ikramiyesi ödenmiş olanlara hiçbir şekilde ikramiye farkı ödenmez.

Bu Kanunun mülga 88 inci maddesi kapsamına girenlerin emekli ikramiyeleri hakkında da yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.

Sosyal Güvenlik Kurumunca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek emekli ikramiyelerini almadan ölenler ile ölüm tarihinde aylığa müstahak dul ve yetim bırakmadan ölen iştirakçilerin ikramiyeleri, kanunî mirasçılarına ödenir.
Bu madde gereğince Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen emekli ikramiyeleri, düzenlenecek fatura üzerine Sayıştay ve Danıştay başkanları için kendi kurumları, diğerleri için emekliye sevk onayını veren kurum tarafından karşılanır. Özelleştirilen, faaliyeti durdurulan, kapatılan veya tasfiye edilen kamu idareleri tarafından karşılanması gereken emekli ikramiyesi tutarları ise, emekliye sevk onayı aranmaksızın ve faturası karşılığında Hazine tarafından karşılanır. Bu fıkraya göre Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemelerin, fatura düzenlenmesini müteakip iki ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılması zorunludur.

Ölenlerin hak sahiplerine ödenecek emekli ikramiyesinin tahsili hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş ve yine anılan Kanunun 2 nci maddesi ile 5434 sayılı Kanuna eklenen Geçici 223 üncü

Maddede ise;
“Bu maddenin yürürlük tarihinden önce, mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malûllük aylığı bağlananlar ile ölenlerin hak sahiplerine, varsa açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve bu Kanunun 89 uncu maddesindeki şartların varlığı halinde aynı esas ve usuller çerçevesinde emekli ikramiyesi ödenir. Davalardan vazgeçilmesi halinde, mahkemelerce Sosyal Güvenlik Kurumu lehine hükmedilecek vekalet ücretleri Kurumca tahsil edilmez.

Bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında fasılalı olarak hizmeti bulunan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte aynı kapsamda çalışmakta olanlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra emeklilik, yaşlılık, malûllük ile dul ve yetim aylığı bağlanacak olanlar hakkında 89 uncu maddenin dördüncü fıkrasının uygulanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki fasılalı hizmet süreleri için 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre;

A-) 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinde yapılan değişiklik, hizmet sürelerinin tamamı 5434 sayılı Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlere yani diğer sigortalılık statülerine (diğer sosyal güvenlik kurumlarına) tabi olarak görev yapmaksızın, dolayısıyla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaksızın emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılanların emekli ikramiyesine hak kazanmalarına ilişkin şartlarda bir değişiklik meydana getirmemiştir. Bu nedenle söz konusu kişilerin 5434 sayılı Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen fasılalı hizmet sürelerinin, 1475 sayılı İş Kanunun 14 üncü maddesinde belirlenen kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erip ermediğine yönelik inceleme yapılmaksızın bu sürelerine emekli ikramiyesi ödenecektir.

B-) 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereği mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malûllük aylığı bağlananlara emekli ikramiyesi ödenebilmesi için 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak 5434 sayılı Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması gerekmektedir.

Bilindiği gibi, 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrası ile kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren haller, hizmet akitlerinin:

1. İşveren tarafından 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinde gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından 4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
5. 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartlar (yani 7000 günlük prim ödeme gün sayısını veya 25 yıllık sigortalılık süresi ile 4500 günlük prim ödeme gün sayısının tamamlanması) veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını (yani 15 yıllık sigortalılık süresi ile 3600 günlük prim ödeme gün sayısını) tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,
Feshedilmesi
6. Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi,
olarak belirlenmiştir.

Diğer taraftan 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı alt bendine göre kıdem tazminatına hak kazanmaya ilişkin şartlardan birisi, işçilerin hizmet akitlerinin bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla son bulması olarak belirlenmiş iken, 08/09/1999 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazanmak için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşın veya kademeli olarak belirlenmiş emeklilik yaşının doldurulmuş olmasının gerekmesi nedeniyle anılan 14 üncü maddeye 4447 sayılı Kanunun 45 inci maddesi ile “506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,” hükmü eklenmiştir. Bu düzenleme suretiyle, iş akdinin yalnızca yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile iş akdini sonlandıranlara kıdem tazminatı ödenmesine ilişkin hüküm ve uygulamalar ilk defa 08/09/1999 tarihinden itibaren başlamıştır.

Bu nedenle, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı alt bendine göre;
– 08/09/1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için aylığa hak kazanma koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısı (Görevlerinden 08/09/1999 tarihinden sonra ayrılmak şartıyla)
– 08/09/1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayanlar için ise, 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaş koşulu dışında kalan sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarını yerine getirmek suretiyle iş akdini kendi istekleri ile sonlandıranlar kıdem tazminatından yararlandırıldıklarından, aynı esaslar kamu görevlileri hakkında da uygulanmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenebilecektir.

Ancak, yukarıda açıklandığı üzere, yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile iş akdini sonlandıranlara kıdem tazminatı ödenmesine ilişkin hüküm, 08/09/1999 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği için bu tarihten önce en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı bulunmakta iken ayrılanlar kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde görevlerinden ayrılmış kabul edilmeyeceklerinden, benzer durumdaki yani 08/09/1999 tarihinden önce en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı bulunmakta iken istifa eden kamu görevlileri emekli ikramiyesinden yararlandırılmayacaklardır.

Aynı şekilde bu kapsamda, 08/09/1999 tarihinden sonra en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısı bulunmakta iken görevine son verilenler, kendi istekleri ile görevlerinden ayrılmış sayılamayacaklarından (kıdem tazminatı ödenmesine hak kazanacak şekilde görevden ayrılmış sayılmayacaklarından) emekli ikramiyesine hak kazanamayacaklardır.

Birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara 5434 sayılı Kanuna tabi görevlerinden ayrılış nedenlerinin 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamında yer alması halinde ödenecek emekli ikramiyesi, 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına giren görevlerde geçen her tam fiili hizmet yılı ile sınırlı olarak, bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve aylık başlangıç tarihindeki katsayılar esas alınarak hesaplanacaktır.

Ayrıca; her tam fiili hizmet yılı için ödenecek emekli ikramiyesinin hesabında;
1- 30 fiili hizmet yılından fazla süreler,
2- Birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri (5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışma bulunmayan süreler hariç),
3- Her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri
dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan, emekli ikramiyesinin hesabına esas hizmet süresinin tespitinde dikkate alınmak üzere, emeklilik veya malûllük aylığı bağlanması dışında herhangi bir sebeple görevleri sona erenler için, görevin sona erme sebebinin bu durumu kanıtlayan belgelerle birlikte yazılı olarak kuruma bildirilmesi ve bunların özlük dosyasında saklanması zorunludur. Bu zorunluluğa uymayanlar 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkra hükümlerinden yararlandırılmayacaktır.

ÖRNEK 1: 21/11/1999 tarihinde 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlayan sigortalı 19/01/2005 tarihinde bu görevinden herhangi bir gerekçeye bağlı olmaksızın istifa etmiş ve 16/02/2006 tarihinde 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlamıştır. Sigortalıya, 01/08/2012 tarihinden itibaren mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden malûllük aylığı bağlanmıştır.
Sigortalıya 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra malûllük aylığı bağlandığından, aynı maddenin ikinci fıkrası gereği 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen sürelerinin 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamında memuriyet görevinden kıdem tazminatı ödenmesine hak kazanacak şekilde ayrılıp ayrılmadığının araştırılması gerekmektedir.

Sigortalı 21/11/1999-19/01/2005 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanuna tabi geçen hizmetinden 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen sağlık, askerlik, evlilik, vb nedenlerden dolayı istifa etmediğinden durumu aynı maddenin 5 inci bendi kapsamında değerlendirilmelidir. Bu bende göre; 08/09/1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlardan, bu tarihten sonra çalışmalarını sonlandıranların kıdem tazminatına hak kazanabilmeleri için 506 sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesi gereği 15 yıl sigortalılık süresine ve 3600 gün prim ödeme gün sayısına sahip olmaları, 08/09/1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayanlardan çalışmalarına son verenlerin kıdem tazminatına hak kazanabilmeleri için 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentleri gereği 7000 gün prim ödeme gün sayısına veya 25 yıllık sigortalılık süresine ve 4500 gün prim ödeme gün sayısına sahip olmaları gerekmektedir.

Bu çerçevede sigortalı 5434 sayılı Kanun kapsamındaki görevine 08/09/1999 tarihinden sonra başladığından, söz konusu görevinden istifa ettiği tarihte 7000 gün prim ödeme gün sayısına veya 25 yıllık sigortalılık süresine ve 4500 gün prim ödeme gün sayısına sahip olması gerekmektedir.

Sigortalının 5434 sayılı Kanuna tabi görevinden istifa ettiği tarihte 5 yıl 1 ay 28 gün sigortalılık süresi ve 1860 gün (5 yıl 2 ay) prim ödeme gün sayısı bulunduğundan, her iki şartı da karşılamamaktadır. Bu nedenle sigortalıya 21/11/1999-19/01/2005 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanuna tabi geçen hizmetinden dolayı emekli ikramiyesi ödenmeyecektir.

ÖRNEK 2: (ÖRNEK 1)’deki sigortalının 5434 sayılı Kanun kapsamında göreve başlamadan önce 01/10/1989-01/08/1996 tarihleri arasında 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalıştığını ve 1800 gün prim ödeme gün sayısına sahip olduğunu varsayalım.

Bu durumda 5434 sayılı Kanuna tabi görevinden istifa ettiği 19/01/2005 tarihinde 15 yıl 3 ay 18 gün sigortalılık süresi ve 3660 gün prim ödeme gün sayısı bulunmaktadır. Sigortalı 08/09/1999 tarihinden önce çalışmaya başladığından ve 506 sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesinde belirtilen 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısı şartlarını tamamladığından, 21/11/1999-19/01/2005 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanuna tabi geçen 5 tam hizmet yılına malûllük aylığı bağlandığı tarihte emekli ikramiyesi ödenecektir.

ÖRNEK 3: (ÖRNEK 2)’deki sigortalının 5434 sayılı Kanun kapsamındaki görevinden 19/01/2005 tarihinde istifa etmediğini, bu tarihte memuriyetten men edildiğini varsayacak olursak;
Bu durumda sigortalı görevine son verildiği tarihte 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısı şartlarını karşılamasına rağmen, bu halde kendi isteği ile görevinden ayrılmayıp, memuriyetine son verilmesi ve bu halin 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde sayılan işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden 21/11/1999-19/01/2005 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanuna tabi geçen hizmet sürelerine emekli ikramiyesi ödenmeyecektir.

C-) 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereği, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmet sürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmayacaktır.

ÖRNEK 5: 18/09/1988-20/11/1995 tarihleri arasında 506 sayılı Kanuna tabi hizmet süresi bulunan sigortalı, 11/02/1996 tarihinde 5434 sayılı Kanuna tabi olarak görev yapmaya başlamış ve söz konusu görevden 26/06/2001 tarihinde istifa etmiştir. 15/04/2003 tarihinde 5434 sayılı Kanuna tabi olarak yeniden göreve başlayan sigortalı 17/10/2012 tarihinde malûllük aylığı bağlanmasını talep etmiştir. Malûllük şartlarını taşıması nedeniyle mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden sigortalıya 15/11/2012 tarihinde 5434 hükümlerine göre malûllük aylığı bağlanmıştır.
5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü gereği, 5434 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesine tabi geçen hizmetleri arasında başka bir sigortalılık kapsamında çalışması bulunmadığından 11/02/1996-26/06/2001 tarihleri arasındaki ve 15/04/2003-15/11/2012 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen süreleri 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamında incelenmeyecek ve 15 tam hizmet yılına emekli ikramiyesi ödenecektir.

ÖRNEK 6: 18/09/1988 tarihinde 5434 sayılı Kanuna tabi olarak göreve başlayan sigortalı, 20/11/1995 tarihinde görevinden istifa etmiştir. 11/02/1997 tarihinde yeniden 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlayan sigortalının memuriyetine 26/06/2001 tarihinde son verilmiştir. 15/04/2003 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan sigortalıya 01/12/2012 tarihinde mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 1479 sayılı Kanuna göre malûllük aylığı bağlanmıştır.

Sigortalının 5434 sayılı Kanuna tabi fasılalı hizmetleri olan 18/09/1988-20/11/1995 ve 11/02/1997-26/06/2001 tarihleri arasında diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmeti bulunmamasına rağmen, 26/06/2001 tarihinde 5434 sayılı Kanuna tabi hizmeti, görevine son verilmesi nedeniyle bir başka ifade ile görevi 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi gereği kıdem tazminatına hak kazanamayacak şekilde sonlandığından 5434 sayılı Kanuna tabi geçen söz konusu süreleri için kendisine emekli ikramiyesi ödenmeyecektir.

D-) 26/01/2012 tarihinde yapılan değişiklik ile bu tarihte 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında çalışmakta olanlardan, 26/01/2012 tarihinden sonra birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık, malûllük ile dul ve yetim aylığı bağlanacak olanların 5434 sayılı Kanunun geçici 223 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 26/01/2012 tarihinden önceki 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki fasılalı hizmet süreleri, ilgililerin 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine uygun olarak görevlerinden ayrılıp ayrılmadıklarına bakılmaksızın emekli ikramiyesine esas hizmet sürelerine dahil edilecektir.

ÖRNEK 7: 28/01/1987 tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında göreve başlayan bir sigortalı20/12/1995 tarihinde görevinden istifa etmiştir. 07/01/1996-10/10/1999 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında çalışan sigortalı, 16/08/2001 tarihinde yeniden 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlamıştır. Söz konusu sigortalının 05/03/2013 tarihinde vefat etmesi nedeniyle geride kalan dul ve yetimlerine mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre 15/03/2013 tarihinden itibaren dul ve yetim aylığı bağlanmıştır.

Sigortalı 5434 sayılı Kanunun Geçici 223 üncü maddesinin yürürlük tarihi olan 26/01/2012 tarihinde 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında görev yaptığından ve yürürlük tarihinden sonra dul ve yetim aylığı bağlandığından (emekli ve malûllük aylığı bağlansa da aynı hüküm geçerlidir) Geçici 223 üncü maddenin yürürlük tarihinden önceki 28/01/1987-20/12/1995 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen hizmet süresi 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamında incelemeye tabi tutulmayacak ve anılan madde gereği ölüm, kıdem tazminatına hak kazandıran bir neden olduğundan, sigortalının söz konusu tarihler arasındaki 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen sürelerinin tamamı esas alınarak 20 tam hizmet yılı karşılığında aylığa müstehak dul ve yetimlerine emekli ikramiyesi ödenecektir.

ÖRNEK 8: (ÖRNEK 7)’deki sigortalı 16/08/2001 tarihinde yeniden 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlamış ve 10/12/2012 tarihinde memuriyetten men edilerek görevine son verilmiştir. 02/01/2013 tarihinde 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaya başlayan sigortalıya, mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 01/03/2014 tarihinden itibaren malûllük aylığı bağlanmıştır.

Sigortalı her ne kadar Geçici 223 üncü maddenin yürürlüğe girdiği tarihte 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında çalışmakta ve kendisine bu tarihten sonra malûllük aylığı bağlanmış ise de, 10/12/2012 tarihinde memuriyetten men edilerek bu görevinden ayrıldığından, 28/01/1987-20/12/1995 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen süreleri dahil 16/08/2001-10/12/2012 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen sürelere emekli ikramiyesi ödenmeyecektir.

ÖRNEK 9: 21/01/1990-21/03/1995 tarihleri arasında bir kamu kuruluşunda sözleşmeli olarak 506 sayılı Kanuna tabi çalışan ve 1800 gün prim ödeme gün sayısına sahip kadın sigortalı, bu görevinden kıdem tazminatına hak kazanacak biçimde ayrılmış ve söz konusu süreleri için kıdem tazminatını almıştır. 13/06/1996 tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı, 18/07/2009 tarihinde görevinden istifa etmiştir. 10/07/2010 tarihinde 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında yeniden çalışmaya başlayan sigortalı, görev yaptığı kuruma verdiği 22/06/2014 tarihli dilekçe ile 10/05/2014 tarihinde evlenmesi nedeniyle istifa etmiştir. İstifa sonrasında 5510 sayılı Kanuna tabi sigortalı olarak çalışmayan sigortalı açıkta iken Kurumumuza verdiği dilekçe ile emekli aylığının ve emekli ikramiyesinin ödenmesini talep etmiştir.

Söz konusu sigortalıya gerekli yaş ve hizmet koşulunu tamamlaması halinde emekli aylığı bağlanacaktır. Sigortalı, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki görevinden evlilik nedeniyle ayrıldığından ve evlilik 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi gereği kıdem tazminatına hak kazandıran sebepler arasında yer aldığından emekli ikramiyesi ödenmesine hak kazanmaktadır. Sigortalı, 5434 sayılı Kanunun Geçici 223 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 26/01/2012 tarihinde, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya devam ettiğinden, söz konusu yürürlük tarihinden önceki 13/06/1996-18/07/2009 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen süreleri için de 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaksızın emekli ikramiyesi alacaktır.

Ancak ödenecek emekli ikramiyesi toplamı 30 yıldan fazla olamayacak ve kamu kurumunda 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalıştığı kıdem tazminatı ödenen süreler için emekli ikramiyesi ödenmeyecektir.

ÖRNEK 10: (ÖRNEK 9)’daki kadın sigortalı kurumuna verdiği 22/06/2014 tarihli istifa dilekçesinde10/05/2014 tarihinde evlenmesine rağmen herhangi bir gerekçe belirtmemiştir. Sigortalı evlilik nedeniyle istifa etmediğinden durumu 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin diğer hükümleri kapsamında incelenecektir. 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki görevinden istifa ettiği 22/06/2014 tarihinde sigortalının 24 yıl 5 ay 1 gün sigortalılık süresi ve 7980 gün prim ödeme gün sayısı bulunmaktadır.

Sigortalı 08/09/1999 tarihinden önce göreve başladığından ve bu tarihten sonra istifa ettiğinden, kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendi ve 506 sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesi gereği istifa tarihinde 15 yıl sigortalılık süresine ve 3600 gün prim ödeme gün sayısına sahip olmalıdır.

Sigortalı söz konusu şartları taşıdığından 10/07/2010-22/06/2014 tarihleri arasındaki 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki hizmet süreleri için emekli ikramiyesine hak kazanmaktadır. Bu nedenle 10/07/2010 tarihinden önceki 5434 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen fasılalı sürelerinin 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Ancak sigortalı 5434 sayılı Kanunun Geçici 223 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 26/01/2012 tarihinde 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya devam ettiğinden söz konusu sürelere de 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamında inceleme yapılmaksızın emekli ikramiyesi ödenecektir.

Buna göre sigortalıya 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen 17 tam yıl hizmeti karşılığında emekli ikramiyesi ödenecektir.

ÖRNEK 11: 13/08/1970 ila 21/12/1980 tarihleri arasında 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan ve 3.600 prim ödeme gün sayısına sahip 28/06/1948 doğum tarihli sigortalı, 05/04/1981 tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlamış ve söz konusu görevinden 29/07/1986 tarihinde istifa ederek ayrılmıştır. 06/11/1986 tarihinde yeniden 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan sigortalıya 01/10/1998 tarihinden itibaren 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlanmıştır.

Yaşlılık aylığını kestirerek 11/01/2001 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 12/05/2005 tarihinde söz konusu çalışmasını sona erdirip, 14/05/2005 tarihinde yeniden 5434 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlamıştır. Sigortalı 65 yaşını tamamladığı 28/06/2013 tarihinde yaş haddinden resen emekli edilmiştir.

Sigortalının 506 sayılı Kanun gereği almakta olduğu yaşlılık aylığı kesildiğinden sigortalıya bütün hizmetleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanacaktır. Mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği yaş haddinden re’sen emeklilikte son kurum aylık bağlayacağından sigortalıya birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre emekli aylığı bağlanacaktır.

Sigortalı 5434 sayılı Kanunun Geçici 223 üncü maddesinin yürürlük tarihi olan 26/01/2012 tarihinde 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında görev yaptığından ve yürürlük tarihinden sonra emekli aylığı bağlandığından Geçici 223 üncü maddenin yürürlük tarihinden önceki 05/04/1981-29/07/1986 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen hizmet süresi 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamında incelemeye tabi tutulmayacak ve bu tarihler arasındaki 5 tam yıl hizmeti karşılığında istifa ettiği tarihteki intibakı ve ilk defa aylık bağlandığı tarihteki katsayılar üzerinden emekli ikramiyesi ödenecektir.

Ayrıca 14/05/2005 ila 28/06/2013 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen 8 tam yıl hizmeti içinde emekli ikramiyesi ödenecektir. Buna göre sigortalıya 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen toplam 13 tam yıl hizmeti karşılığında emekli ikramiyesi ödenecektir.

E-) 5434 sayılı Kanuna eklenen Geçici 223 üncü maddenin birinci fıkrası gereği söz konusu maddenin yürürlük tarihinden önce, mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malûllük aylığı bağlananlar ile ölenlerin hak sahiplerine, varsa açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve 5434 sayılı Kanunun 17/01/2012 tarih ve 6270 sayılı Kanun ile değişik 89 uncu maddesindeki şartların varlığı halinde aynı esas ve usuller çerçevesinde emekli ikramiyesi ödenecektir.

ÖRNEK 12: 17/04/1982 tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında göreve başlayan sigortalı,23/06/1998 tarihinde görevinden herhangi bir gerekçeye (sağlık, evlilik vb) bağlı olmaksızın istifa etmiştir. 18/10/1999 tarihinde 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlayan sigortalıya 01/05/2011 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Sigortalı 15/05/2012 tarihli dilekçesi ile 17/04/1982-23/06/1998 tarihleri arasındaki çalışmasından dolayı emekli ikramiyesi ödenmesini talep etmektedir.

Sigortalı, 17/04/1982-23/06/1998 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetinden 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen sağlık, evlilik, vb gibi diğer nedenlerden dolayı istifa etmediğinden ve 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi ile Geçici 81 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce istifa ettiğinden 17/04/1982-23/06/1998 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun kapsamındaki hizmet sürelerine emekli ikramiyesi ödenmeyecektir.

ÖRNEK 13: 01/08/1987-01/10/1995 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında 2520 gün prim ödeme gün sayısına sahip sigortalı, 03/03/1996 tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlamış ve söz konusu görevinden herhangi bir gerekçeye (sağlık, askerlik, evlilik vb) bağlı olmaksızın 16/12/2002 tarihinde istifa etmiştir. İstifa sonrası 13/02/2003 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan sigortalıya 01/03/2007 tarihinden itibaren mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Sigortalı, 29/02/2012 tarihli dilekçesi ile 03/03/1996-16/12/2002 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen hizmetleri için emekli ikramiyesinin ödenmesini talep etmiştir.

Sigortalı, 17/04/1982-23/06/1998 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetinden 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen sağlık, evlilik, vb gibi diğer nedenlerden dolayı istifa etmediğinden durumu aynı maddenin 5 inci bendi kapsamında değerlendirilmelidir. Sigortalının 5434 sayılı Kanun kapsamındaki görevinden istifa ettiği tarihte 15 yıl 4 ay 15 gün sigortalılık süresi ve 4980 gün prim ödeme gün sayısı bulunmaktadır. Sigortalı 08/09/1999 tarihinden önce göreve başladığından ve bu tarihten sonra istifa ettiğinden, kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendi ve 506 sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesi gereği istifa tarihinde 15 yıl sigortalılık süresine ve 3600 gün prim ödeme gün sayısına sahip olmalıdır.

Sigortalı yukarıda açıklanan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarını karşıladığından 5434 sayılı Kanunun Geçici 223 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü gereği 03/03/1996-16/12/2002 tarihleri arasındaki 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen hizmetleri için 506 sayılı Kanuna göre aylık bağlandığı 01/03/2007 tarihindeki katsayılar esas alınarak emekli ikramiyesi ödenecektir.

Ancak bu sürelere ilişkin emekli ikramiyesinin ödenebilmesi için sigortalının varsa bu konuda açılmış davasından vazgeçmiş olması gerekmektedir.

ÖRNEK 14: İlk defa 13/06/1980 tarihinde 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmakta iken askerlik görevi nedeniyle 01/04/1982 tarihinde çalışmasına son veren, 3 ay eğitim süresi ve 12 ay yedek subaylık dönemi olmak üzere toplam 15 ay askerlik görevinin ardından 26/11/1985 tarihinde yeniden 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan sigortalıya 01/07/2009 tarihinde mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 5510 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlanmıştır.

Söz konusu sigortalı Kurumumuza verdiği 14/10/2012 tarihli dilekçesi ile yedek subaylık döneminde 5434 sayılı Kanuna tabi geçen hizmet süresi için emekli ikramiyesi ödenmesini talep etmiştir. Sigortalının, 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçen başka bir hizmeti bulunmamaktadır. Askerlik görevi süresi, ilgilinin sigortalı hizmet süresinden sonra geçmiş olan bir süredir. Bir başka ifade ile 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamına girecek olan istifa vb. nedenlerle görevden ayrılma öncesi bir süre değildir. Ayrıca yedek subaylık süresi istifa ile sona ermemekte, 1076 sayılı Kanuna göre sona ermektedir. Bu nedenle 1 yıllık yedek subaylık süresi, 1 yıllık memuriyet süresi olacaktır ve ilgiliye 5510 sayılı Kanun uygulanmak suretiyle askerlik görevinin sona erdiği tarihteki intibakı ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında aylık bağlandığı tarihteki katsayılar esas alınarak emekli ikramiyesi ödenecektir.

Ancak bu sürelere ilişkin emekli ikramiyesinin ödenebilmesi için sigortalının varsa bu konuda açılmış davasından vazgeçmiş olması gerekmektedir.

ÖRNEK 15: 25/10/1998 tarihinde 5434 sayılı Kanuna tabi göreve başlayan kadın sigortalı, 17/01/2000 tarihinde evlenmiş ve 30/11/2000 tarihinde görevinden istifa ederek 16/02/2001 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlamıştır. 29/11/2011 tarihinde mülga 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında malûllük aylığı bağlanan sigortalı 30/05/2012 tarihinde Kurumumuza verdiği dilekçe ile 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen süreleri için emekli ikramiyesi talep etmiştir.

5434 sayılı Kanuna tabi görevden istifa ederek ayrıldığı tarih ile evlendiği tarih arasında bir yıldan daha az bir süre bulunmaktadır. Bu noktada sigortalının istifa dilekçesinin incelenmesi gerekmektedir. İstifa dilekçesinde herhangi bir gerekçe belirtilmemişse istifanın evlilik nedeniyle gerçekleştiğinin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendirilerek 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen süreler için emekli ikramiyesi ödenecektir.

Ancak bu sürelere ilişkin emekli ikramiyesinin ödenebilmesi için sigortalının varsa bu konuda açılmış davasından vazgeçmiş olması gerekmektedir.

Diğer taraftan istifa dilekçesinde evlilik dışında bir gerekçe (sağlık vb.) belirtilmişse evlilik nedeniyle emekli ikramiyesi ödenmeyecek, bu defa durumu 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi, Geçici 223 üncü maddesi ile 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki diğer durumlara göre değerlendirilecektir.

ÖRNEK 16: 04/02/1980-10/09/1983 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında çalışan ve 1260 prim ödeme gün sayısına sahip kadın sigortalı, 18/11/1983 tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlamıştır. 21/12/1989 tarihinde doğum nedeniyle ücretsiz izne ayrılan sigortalı ücretsiz izninin bitiminde görevine dönmemiştir. 03/08/1995 tarihinde yeniden 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan sigortalıya 01/03/2005 tarihinde 2829 sayılı Kanun gereği birleştirilmiş hizmetleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Sigortalı Kurumumuza verdiği 30/01/2012 tarihli dilekçe ile 18/11/1983 ila 21/12/1989 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen süreleri için emekli ikramiyesinin ödenmesini talep etmiştir.

Doğum, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazandıran nedenlerden biri olmadığından ücretsiz izni sonrasında 5434 sayılı Kanun kapsamındaki görevine başlamaması istifa olarak değerlendirilecektir. Buna göre sigortalı 08/09/1999 tarihinden önce görevinden istifa ettiğinden 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen sürelerine emekli ikramiyesi ödenmeyecektir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *