Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Kız Yetimlerin Aylığa Hak Kazanma Şartları

Kız Yetimlerin Aylığa Hak Kazanma Şartları

Bütün Yönleriyle Kız Yetimlerin Aylığa Hak Kazanma Şartları 5434 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde kız yetimlerin aylığa hak kazanmalarının şartları düzenlenmiştir. Buna göre;

Kendisinden aylık bağlanacak olanların ölümü tarihinde evli bulunmayan kız çocuklarına aylık bağlanır.

Evlenme dolayısıyla aylığı kesilmiş olanlardan sonradan boşanan veya dul kalanların da eski aylıkları bağlanarak ödenir.

Ölüm tarihinde evli olmaları sebebiyle aylık bağlanmamış kız çocuklarından bilahare boşanan veya dul kalanlara da bu tarihleri takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır. Bu takdirde evvelce 68 inci madde gereğince ölüm tarihinde müstahak dul ve yetimlere bağlanmış olan aylıklarda; bu kere aylık bağlanan çocuk da nazara alınmak suretiyle gerekirse düzeltme yapılır. Hükmünü amir olup, buna göre kız yetimlerin aylığa hak kazanabilmeleri için;

Kendisinden aylık bağlanacak olanların ölüm tarihinde; “Evli olmamaları” (dul kalmış veya boşanmış olmaları dahil) yeterli gibi gözükmekte ise de,

99. Madde gereğince, Sandığa tabi bir görevde çalışmıyor olmaları,

Ayrıca, 77 nci maddede sayılan durumlarda bulunmamaları ve 93 üncü maddede belirtildiği üzere bu Kanunla tanınan haklarının düşmemiş olması da gerekmektedir.

Öte yandan, aylığa müstahak oldukları kişinin ölüm tarihinde,

– Evli veya Sandığa tabi bir görevde çalışıyor olmaları sebebiyle aylık bağlanmamış kız yetimlere; – Boşanma veya dul kalmaları ile,

– Çalıştıkları Sandığa tabi görevlerden ayrılmaları gibi sebeplerle,

sonradan aylığa müstahak olma şartlarını taşır hale gelmeleri durumunda, bu durumlarının kesinleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanabilecektir.

Ancak, görevden ayrıldığı veya dul kaldığı tarihten itibaren aylığa müstahak olabilmeleri için 5 yıl içinde Sandığa müracaat edilmesi gerekmekte olup, bu süreyi geçirenlere; müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacaktır.

İştirakçi iken vefat edenlerin, bekar ancak TC. Emekli Sandığı iştirakçisi olan kız yetimlerine (sonradan aylığa müstahak olabileceklerinden) hisseleri oranında ikramiye ödemesi yapılmaktadır.

* Yurtdışında boşananların, bu boşanma işleminin Türkiye’de mahkemece tanınması (Tenfiz kararı) halinde; yabancı mahkemece verilen kararın kesinleşme tarihi esas alınarak aylık bağlanması mümkündür.

* Türk Vatandaşlığından çıkartılan ancak, Ülkemizle sosyal güvenlik anlaşması olan ülke vatandaşlığına geçen dul ve yetimlere müstahak olmaları halinde aylık bağlanacak ve aylık bağlanmış olanların aylıkları kesilmeyecektir.

Muvazaalı Boşanmalar

5510 sayılı Kanunun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlıklı 56 ncı maddesinin son fıkrasında;”Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96′ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” hükmüne yer verilmiştir.

Sosyal Sigortalar Genel Müdürlük Makamının bu hüküm doğrultusundaki 13.01.2010 tarihli Olur’ları uyarınca;

– Dul veya yetim aylığı bağlanması talebinde bulunan kişilerin bu müracaatları incelenerek, aylığa müstahak hak sahiplerinin aylıkları bağlanacak, ancak ihbar veya şikayet olması yada Kurumumuzca gerekli görüldüğü hallerde; bu kişilerin ikamet ettikleri İl Müdürlüklerinden, sosyal güvenlik kontrol memurlarınca düzenlenecek “Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı tespit edilmiştir ya da tespit edilememiştir” ifadelerinin net olarak bulunduğu raporun en fazla 2 ay içerisinde Başkanlığımıza gönderilmesi istenecektir.

Yine aynı “Olur” gereğince;

Evlenme ikramiyesine ilişkin müracaatlarda da, bu kişilerin ikamet ettikleri İl Müdürlüklerinden, sosyal güvenlik kontrol memurlarınca düzenlenecek “Evlendiği eski eşinden daha önce boşanmaları muvazaalıdır ya da muvazaalı değildir” ifadelerinin net olarak bulunduğu raporun en fazla 2 ay içerisinde Başkanlığımıza gönderilmesini istenecek, ancak evlenme dolayısıyla ilgililere evlenme ikramiyesi tahakkuk ettirilmeden önce aylıkları kesilerek, aylık almakta olan diğer dul veya yetimlerin aylık oranları 12 aylık süre beklenmeksizin değiştirilecektir.

Sosyal güvenlik kontrol memurlarınca düzenlenecek raporlarda; evlenme ikramiyesi talebinde bulunan kişinin muvazaalı olarak boşanıp, boşandığı eşiyle yeniden evlendiğinin belirtilmesi halinde, ilgililerin evlenme ikramiyesi talepleri reddedilecek,

Bu raporlarda, boşandığı eşiyle yeniden evlenmesi öncesi boşanmalarının muvazaalı olduğunun tespit edilemediğinin belirtilmesi halinde ise ilgililere diğer şartları da taşımaları koşulu ile evlenme ikramiyesi tahakkuk ettirilecektir.

Boşanmalarda Kesinleşme Hususu

a) Boşanma kararı kesinleşmeden eşlerden birinin vefatı ve devam eden dava sürecinde vefat tarihinden sonra kanun yollarına başvurulmaması veya başvuru için gerekli sürenin dolması veya söz konusu kanun yollarında vefat olayı dikkate alınmaksızın davanın karara bağlanması ve bu nedenlerle verilmiş olan boşanma kararının kesinleşerek, boşanma kararının nüfusa tescil edilmiş olması halinde;

– Boşanma kararı vefat tarihinden sonra kesinleşmiş olsa dahi, bu durumun nüfusa tescil edilmesi halinde boşanma kararının esas alınması,

– Boşanma kararının kesinleşme tarihi esas alınarak ölüm tarihini takip eden aybaşından, kararın kesinleştiği tarihi takip eden ay başına kadar geçen süre için aylık bağlanması,

– Kararın kesinleştiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylığın kesilmesi,

– Vefat olayının iştirakçi veya açıkta iken ölüm kapsamında bulunması halinde eşin ölüm tarihi itibariyle aylığa müstahak hak sahibi kapsamında değerlendirilmek suretiyle, varsa diğer yetimler ile birlikte emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilmesi,

– Boşanma kararının kesinleşme tarihi ile ölüm tarihinin aynı ay içerisinde gerçekleşmiş olması halinde ise eşe aylık bağlanmaması, ancak iştirakçi veya açıkta iken ölüm kapsamında bulunması halinde yine ölüm tarihi itibariyle aylığa müstahak hak sahibi kapsamında değerlendirilmek suretiyle, varsa diğer yetimler ile birlikte emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilmesi,

– Kesinleşen boşanma kararı sonrasında eşin yasal mirasçılar arasında da sayılmaması halinde, ölen iştirakçi veya emekliden dolayı kanuni mirasçılar adına yapılacak emekli ikramiyesi veya aylık gibi tahakkuk ettirilmiş ödemelerden, mirasçılar arasında sayılmamış eşe, kararın kesinleştiği tarihi takip eden aybaşına kadar aylık bağlanmış olsa dahi kanuni varis sıfatı ile herhangi bir ödemenin tahakkuk ettirilmemesi, gerekmektedir.

b) Boşanma kararı kesinleşmeden eşlerden birinin vefatı ve devam eden dava sürecinde vefat tarihinden sonra boşanma kararının kesinleşmesi ve nüfusa tescil edilmesi sonrasında, hayatta kalan eşin açtığı dava sonucunda kesinleşen boşanma kararının kaldırılması yönünde talepte bulunulması, talebin uygun görülerek kesinleşen boşanma kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde;

– Evlilik birliği ölüm ile son bulmuş olarak kabul edilmek suretiyle dul eşe aylık bağlanması,

– İştirakçi ölüm veya açıkta ölüm hallerinde de varsa aylığa müstahak diğer yetimler ile birlikte eşe emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilmesi, gerekmektedir.

c) Aile Mahkemesince verilmiş, ancak kesinleşmemiş olan boşanma kararı hakkında yapılan temyiz veya karar düzeltme talepleri dolayısıyla evliliğin boşanma ile değil ölüm ile son bulduğu yönündeki gerekçe ile boşanma kararının bozulması ve açılmış olan boşanma davasının konusuz ve evliliğin ölümle son bulduğuna karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde;

– Aile Mahkemesince verilen evliliğin ölüm ile son bulunduğu yönündeki karar esas alınarak hayatta kalan eşe dul aylığı bağlanması,

– Vefat olayının iştirakçi veya açıkta iken ölüm kapsamında bulunması halinde eş adına, ölüm tarihi itibariyle aylığa müstahak dul ve yetim olarak değerlendirilmek suretiyle varsa diğer yetimlerle birlikte emekli ikramiyesinin tahakkuk ettirilerek ödenmesi,

– Vefat eden davacı eşin mirasçıları tarafından davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 181 inci maddesi kapsamında sürdürülmesi talebinde bulunulması ve ilgili mahkemece hayatta kalan eşin kusurlu olduğuna karar verilmesi halinde, ölen iştirakçi veya emekliden dolayı kanuni mirasçılar adına yapılacak emekli ikramiyesi veya aylık gibi tahakkuk ettirilmiş ödemelerden, mirasçı olarak değerlendirilmemiş olan eşe aylık bağlanmış olsa dahi kanuni varis sıfatı ile herhangi bir ödemenin tahakkuk ettirilmemesi, gerekmektedir.

d) Evli bulunmaları nedeniyle aylık bağlanmayan veya aylık almakta iken evlenmeleri nedeniyle aylıkları kesilen çocuklar (erkek çocuklar dahil) ile annenin daha sonra eşlerinden boşanmaları ve diğer aylık bağlama şartlarını taşımaları halinde yapılacak aylık tahsis işlemlerinde aylık başlangıç tarihinin tespitine esas olmak üzere yine yukarıda açıklanan hallerin varlığının tespiti halinde bu hususların araştırılması, ayrıca;

-Yetim çocuklar veya anne hakkında devam etmekte olan boşanma davasına ilişkin olarak verilen boşanma kararı kesinleşmeden davalı/davacı eşin vefatı nedeniyle boşanma davasının konusuz kaldığına ve evlenmenin ölüm ile son bulduğuna karar verilenlere aylığın eşinin ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren,

-Boşanma kararı kesinleşmeden eşin vefat ettiği hususu dikkate alınmaksızın Aile Mahkemesince verilen boşanma kararının kesinleşmesi ve nüfusa tescili halinde, bu kararın kaldırıldığına dair yeni bir mahkeme kararı bulunmaması halinde aylığın boşanma kararının kesinleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren,

bağlanması gerekmektedir.

Esasen, evli bulunmaları nedeniyle aylık bağlanmayıp veya aylık almakta iken evlenmeleri nedeniyle aylıkları kesilen dul eş (karı) ile kız yetimlerin bilahare eşlerinden boşanmaları halinde aylık bağlanma işlemlerinin ne şekilde yürütüleceği hususu da ayrıca belirlenmişti.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *