Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Hediye çeki uygulaması ve KDV karşısındaki durumu

Hediye çeki uygulaması ve KDV karşısındaki durumu

İşletmeler bazen bayram, yılbaşı v.b. dönemlerde çalışanlarına ve bazen de müşterilerine belli bir miktarda bedelsiz alışveriş yapılmasını sağlayan hediye çekleri dağıtmaktadırlar.

1- GİRİŞ

İşletmeler bazen bayram, yılbaşı v.b. dönemlerde çalışanlarına ve bazen de müşterilerine belli bir miktarda bedelsiz alışveriş yapılmasını sağlayan hediye çekleri dağıtmaktadırlar. Çalışanlara verilen hediye çekleri ücret ödemesi kapsamında değerlendirilerek, ücret gideri kabul edilmekte, müşterilere verilen hediye çekleri ise pazarlama tekniği sayılarak bir pazarlama harcaması olarak kabul edilmektedir.

Hediye çeki, firmaların özellikle yılbaşı veya dini bayramlarda belirli yerlerden satın almak suretiyle müşterilerine dağıttıkları bir satın alma çekidir. Hediye çeki, bu çeki çıkaran firmalardan belirli bir miktarda mal veya hizmet alımını sağlayan bir belgedir. Adından da anlaşılacağı üzere, üçüncü kişilere hediye edilen bir çektir. Özelliği üstündeki değerin belirgin ve karşılığında bir mal veya hizmet alınacak olmasıdır. Ancak çekin aşında hediye sözcüğünün bulunması nedeniyle bu işlemin KDV’ye tabi olup olmaması konusunda tereddütlere yol açmıştır. Aslında hediye çekini alan firma ilerde mal veya hizmet satın alma taahhüdüyle bir nevi parayı para ile değiştirmektir. Hediye çekini de, karşılığında bir mal veya hizmet satın almadan, bir pazarlama tekniği gereği olarak karşılıksız dağıtmaktır. (Değer, 2009)

Bu yazımızda, işletmelerce müşterilerine verilen hediye çeklerinin gider niteliği ve KDV karşısındaki durumu anlatılmaya çalışılacaktır.

2- HEDİYE ÇEKİ UYGULAMASININ KDV KARŞISINDAKİ DURUMU

Bilindiği üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (T.C. yasalar, 1984) 1/1’inci maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamındaki mal teslimi ve hizmet ifalarının KDV’ye tabi olduğu, 2/1’inci maddesinde de, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesinin veya bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdiinin teslim hükmünde olduğu, belirtilmiştir.

Mal teslimi ve hizmet ifalarında KDV açısından vergi doğuran olayın malın teslimi veya hizmetin yapılmasıyla meydana geldiği KDV Kanunu’nun 10’uncu maddesinde belirtilmiştir.

Hediye çeki uygulamasında KDV Kanunu açısında değerlendirilecek iki ayrı teslim gerçekleşmektedir. İlk teslim, hediye çeklerini müşterilerine dağıtacak işletmenin bu çekleri bastıran işletmeden satın alması, diğer teslim ise, hediye çekleri karşılığında mal ve hizmet alınmasıdır.Hediye çeki satılması aşamasında KDV Kanunu’nda belirtilen anlamda gerçekleşmiş bir mal teslimi ve hizmet ifası söz konusu değildir. Bir diğer ifade ile hediye çekinin satışı halinde KDV yönünden vergiyi doğuran olay meydana gelmemektedir. Hediye çeki karşılığı alınan bedeller avans niteliğindedir.

VUK’un 229. maddesine göre fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan ya da işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen bir belge olduğundan ve hediye çeki satışında henüz gerçekleşen bir mal teslimi ve hizmet ifası söz konusu olmadığından, hediye çeki satışı yapan firmaların, hediye çeklerini dekont vererek belgelendirmeleri ve alınan bedelleri avans olarak muhasebeleştirmeleri gerekir. (Altındağ, 2001; Tolu, 2002)

Bununla birlikte, her ne kadar hediye çeklerinin satın alınması aşamasında KDV’yi doğuran olay gerçekleşmemekte ve fatura düzenlenmesi de gerekmemekte ise de, bu aşamada fatura düzenlenmesi durumunda, vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olacak ve KDV hesaplanacaktır.

Hediye çeklerinin kullanımı aşamasında, yani hediye çekinde belirtilen mal veya hizmetin alınması aşamasında KDV Kanunu’nda belirtilen vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir. Mal ve hizmete ilişkin faturanın da bu aşamada düzenlenmesi gerekir.

Faturanın tanımı ve muhteviyatına ilişkin bilgilere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (T.C. yasalar, 10.01.1961) 229 ve takip eden maddelerinde yer verilmiştir. 213 Sayılı VUK’un 229’uncu maddesine göre fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan ya da işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen vesikadır. Aynı Kanun’un 230/3’üncü maddesi uyarınca faturada müşterinin adı-ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarasının yer alması zorunlu olup, 231/5’inci maddesine göre ise, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami on gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Ancak, hediye çekini satan firmaların hediye çekleri kullanılarak yapılan alışverişlerin karşılığı faturayı, hediye çeklerini satın alan ve dağıtan firma veya kişiler adına düzenlemeleri gerekir. Çünkü, hediye çeki karşılığı olan alışveriş bedellerinin gerçek yüklenicileri, hediye çeklerini kullanıp alışveriş yapan kişiler değil, hediye çeklerini satın alıp dağıtan firma veya kişilerdir. (Altındağ, 2004)

Konu ile ilgili Maliye Bakanlığı’nın 26.01.2001 tarih ve 5166 sayılı Özelgesinde; “……….. Herhangi bir mal teslimi ve hizmet ifasını göstermeyen hediye çeklerinin verilmesi ile KDV yönünden vergiyi doğuran olay gerçekleşmemektedir.

Bu nedenle, hediye çeki dağıtılan firmaların, hediye çeklerini dekont vererek belgelendirmeleri ve alınan bedelleri avans olarak muhasebeleştirmeleri gerekir.

Dekont verilmek suretiyle belgelendirilen ve “avans” olarak muhasebeleştirilen hediye çeklerinin, nihai tüketiciler tarafından ibraz edilerek çek tutarı kadar malın teslimi durumunda, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10/a maddesi hükmü uyarınca, vergiyi doğuran olay gerçekleşeceğinden daha önce belgeye bağlanmayan bu teslimlere ilişkin fatura ve benzeri vesikaların, hediye çeklerini kişilere veren firmalar adına düzenlenmesi gerekmekte olup, hediye çeklerini ibraz eden kişilere yapılan teslim ve hizmet ifaları sırasında ayrıca bu kişiler adına fatura ya da fatura yerine geçen bir vesika düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Bu teslim ve hizmetlere ilişkin faturaların, onar günlük süreler halinde satış bilgileri toplanarak ve katma değer vergisi yönünden aylık vergilendirme dönemleri de geçirilmemek kaydıyla düzenlenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, hediye çekleri ibraz edilmek suretiyle yapılan teslim ve hizmetlere, bu mal ve hizmet teslimleri için belirlenmiş olan katma değer vergisi oranlarının uygulanacağı tabiidir. ……” denilmiştir.

3- HEDİYE ÇEKLERİNİN GİDER NİTELİĞİ

Hediye çekleri, yazımızın “Giriş” bölümünde de belirtildiği gibi, çalışanlara veya müşterilere verilmektedir. Çalışanlara verilen hediye çekleri ücret ödemesi kapsamında değerlendirilecek ve ücret gideri olarak kabul edilecektir. Müşterilere verilen hediye çekleri ise pazarlama tekniği sayılarak bir pazarlama harcaması olarak kabul edilecektir.

Bununla birlikte, safi ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (T.C. yasalar, 06.01.1961) 40’ıncı maddesinde, safi kurum kazancının tespitinde indirilecek giderler ise 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (T.C. yasalar, 21.06.2006) 8’inci maddesinde belirtilmiştir.

193 sayılı GVK’nın 40/1’inci maddesine göre, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, safi kazancın tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınmaktadır. Bu nitelikteki giderlerin, kazancın elde edilmesi ve idamesiyle illiyet bağının bulunması, iş ve işletme hacmi ile mütenasip olması gerekir. 5520 sayılı KVK’nın 8/1’inci maddesinde, safi kurum kazancının da ticari kazanç gibi tespit edileceği belirtilmiştir.

Ayrıca, Maliye Bakanlığı’nın 07.02.1994 tarih ve B07.0.GEL.0.02/13 sayılı”Akaryakıt satışlarında, hediye kuponu verip, şirkete ait marketten bedava mal alma imkanının sağlanmasının vergi kanunları karşısındaki durumu hakkındaki” Özelgesinde; “5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 2. bendinde “Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır” hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. fıkrasında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edileceği belirtilmiş bulunmaktadır.

Bu hükümlere göre, işletme ile ilgili giderlerin safi kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Buna göre, adı geçen kurumun akaryakıt satışlarında, hediye kuponu verip şirkete ait marketten bedava mal alma imkanının verilmesi durumunda, hediye kuponu karşılığında marketten müşterilere verilen emtianın bedelinin markete ait defter kayıtlarında emsal bedeli ile hasılat kaydedilmesi gerekir. Öte yandan bu bedelin, akaryakıt satışlarını arttırmak amacıyla akaryakıt alan müşterilere verilen hediye kupon bedellerinin, market tarafından akaryakıt istasyonuna fatura edilmesi şartıyla, akaryakıt istasyonu için tutulan kayıtlarında gider olarak gösterilmesi mümkün bulunmaktadır.” denilmektedir.

Firmaların reklam ve tanıtım amacıyla hediye çeki satın alıp dağıtmaları nedeniyle katlandıkları giderlerin GVK’nın 40/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Ancak, bu şekilde işlem yapılabilmesi için dağıtılan hediye çeklerinin iş ve işletme ile ilgisinin ispat ve tevsik edilmesi gerekir. Bu nedenle, hediye çeki dağıtılan kişilerin bir listesi yapılarak, hediye çeki dağıtılan kişilerle iş ve işletme faaliyetleri arasında bağlantının kurulması gerekir. (Atındağ, 2001, 31; Tolu, 2002, 206)

4- SONUÇ

İşletmelerin çalışanlarına verdikleri hediye çekleri ücret ödemesi kapsamında değerlendirilerek ücret gideri olarak kabul edilmesi, müşterilerine verdikleri hediye çekleri ise pazarlama harcaması kapsamında değerlendirilerek, GVK’nın 40/1’inci maddesine göre, ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

Hediye çeki satın alınması aşamasında, KDV Kanunu’nda belirtilen bir mal teslimi ve hizmet ifası söz konusu olmadığından vergiyi doğuran olay meydana gelmemektedir. Hediye çeki karşılığı alınan bedeller avans niteliğindedir.

Hediye çeklerinin kullanımı aşamasında, KDV Kanunu’nda belirtilen vergiyi doğuran olay meydana gelmekte ve hediye çekinde belirtilen mal ve hizmete ilişkin faturanın da bu aşamada düzenlenmesi gerekmektedir.

İbrahim ERCANVergi Müfettişi
Kasım – Aralık 2011MALİ ÇÖZÜM

KAYNAKÇA

Altındağ, Mehmet(2004). “Hediye çeklerinin gider kaydedilmesi ve KDV karşısındaki durumu” Yaklaşım Dergisi 133 (Ocak) : 69-71
Altındağ,Mehmet(2001). “Hediye Çeki Uygulaması, Gider Kaydı ve Muhasebesi”, Yaklaşım, 97, (Ocak 2001)
Değer, Nuri(2009). Açıklamalı ve Uygulamalı KDV Kanunu. Ankara : Yaklaşım
T.C. Yasalar (02.11.1984). 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (18563 sayılı)
T.C. Yasalar (06.01.1961). 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (10700 sayılı)
T.C. yasalar (10.01.1961). 213 sayılı Vergi Usul Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (10703 sayılı)
T.C. Yasalar (21.06.2006). 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (26205 sayılı)
Tolu, Abdullah(2002). “Hediye Çeklerinin KDV Karşısındaki Durumu” Yaklaşım 109 (Ocak 2002).

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *