Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Yeni ttk çerçevesinde şirketlerde tür değiştirme

YENİ TTK ÇERÇEVESİNDE ŞİRKETLERDE TÜR DEĞİŞTİRME

Yavuz AKBULAK

(SPK Başkanlık Danışmanı)

 

I.Yeni TTK’daki Esaslar

1. Temel ilkeler: Tür değiştirme konusu 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (Yeni TTK) 180-194’üncü maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan düzenlemelerin kaynağını “İsviçre Birleşme, Bölünme, Tür Değiştirme ve Malvarlığı Devrine İlişkin Federal Kanun”u oluşturmaktadır.

Yeni TTK m.124 uyarınca ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olup, kollektif ile komandit şirket “şahıs”; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket “sermaye” şirketi sayılır. Bir şirket hukuki şeklini değiştirebilir. Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır (Yeni TTK m.180).

Yeni TTK m.181’e göre:

a) Bir sermaye şirketi; başka türde bir sermaye şirketine, bir kooperatife,

b) Bir kollektif şirket; bir sermaye şirketine, bir kooperatife, bir komandit şirkete,

c) Bir komandit şirket; bir sermaye şirketine, bir kooperatife, bir kollektif şirkete,

d) Bir kooperatif bir sermaye şirketine,

dönüşebilir. Anılan düzenleme 6762 sayılı Meri TTK m.152 gibi, geniş bir tür değiştirme serbestisi ve türü seçme özgürlüğü sağlamaktadır. Tür değiştirme ile tür değiştiren şirketin hukuki ilişkilerinin değişmeyeceği hükmü 6762 sayılı Meri TTK’da yer alan “yeni nev’e çevrilen şirket, eskisinin devamıdır” kuralının başka şekilde ifadesidir.

 

Bir kollektif şirket bir komandit şirkete;

a) Kollektif şirkete bir komanditerin girmesi,

b) Bir ortağın komanditer olması, durumunda dönüşebilir.

Bir komandit şirket kollektif şirkete;

a) Tüm komanditerlerin şirketten çıkması,

b) Tüm komanditerlerin komandite olması, suretiyle dönüşebilir.

 

Bir kollektif veya komandit şirketin tek kişi işletmesi olarak faaliyetine devam etmesine ilişkin Yeni TTK m.257 hükmü saklıdır. Burada söz edilen tür değiştirmelerine Yeni TTK m.180-190 hükümleri uygulanmaz (Yeni TTK m.182). Yalnız iki kişiden oluşan bir kollektif şirkette, ortaklardan birinin şirketten çıkarılmasını gerektiren haklı sebepler varsa, diğer ortağın istemi üzerine mahkeme fesih ve tasfiyeye karar vermeksizin şirketin bütün iş ve işlemleri, varlıkları, alacak ve borçlarıyla davacı ortağa bırakılmasına ve diğer ortağın şirketten çıkarılmasına karar verebilir (Yeni TTK m.257). Bu durumda çıkan veya çıkarılan ortağın şirket sözleşmesinde aksine hüküm yoksa çıkmanın istendiği veya ortağın çıkarıldığı, uyuşmazlık halinde karar tarihine en yakın tarihteki şirket varlığı esas alınarak hesaplanacak payı (Yeni TTK m.260), şirket sözleşmesinde gösterilen tarihte ve şirket sözleşmesinde hüküm yoksa ayrılmadan sonra çıkarılacak ilk bilanço tarihinde ödenir. Çıkarılan veya çıkan ortak ayrılma tarihinden önce girişilen işler tasfiye edilmedikçe şirketteki sermaye payını alamaz (Yeni TTK m.262).

Yeni TTK’nın 182’nci maddesi bir kollektif şirketin bir komandit şirkete dönüşmesinin yöntemlerini 2 seçenek halinde sunmaktadır. Bunun için ya kollektif şirkete bir komanditer ortak alınmalı veya mevcut kollektif ortaklardan biri komanditer ortağa dönüştürülmelidir. Bu suretle bir komandit şirket için gerekli olan iki çeşit ortak sağlanmış olur. Aynı şekilde, komandit şirketin kollektif şirkete dönüşebilmesi için, ya şirketteki komanditerin/komanditerlerin şirketten çıkması ya da bunların komandite olmaları gerekir. Ortakların girip çıkmaları veya konum değiştirmeleri, ilgili hükümlere uyularak gerçekleştirilir. Yeni düzenlemeyle iki kişilik bir kollektif şirkette, ortaklardan birinin kişiliğinde, bu ortağın şirketten çıkarılmasını gerektiren bir sebebin doğması halinde diğer ortağın, söz konusu ortağı çıkararak şirketin tek kişi işletmesi olarak kendisinin devam ettirmesine mahkemenin karar vermesini talep etmesi hakkındadır. Yeni TTK m.182 özel bir düzenleme getirmiştir. Bu özel düzenleme kendi kurallarını içermekte, kurallar söz konusu tür değiştirmelere yetmektedir. Onun için bu düzenleme dışındaki tür değiştirme hükümlerinin kollektif şirketin komandite, komandit şirketin kollektife dönmesi hallerine uygulanmasına gerek yoktur.

2. Şirket payının ve haklarının korunması: Tür değiştirmede ortakların şirket payları ve hakları korunur. Oydan yoksun paylar için sahiplerine eşit değerde paylar veya oy hakkını haiz paylar verilir. İmtiyazlı payların karşılığında aynı değerde paylar verilir veya uygun bir tazminat ödenir. İntifa senetleri karşılığında aynı değerde haklar verilir veya tür değiştirme planının düzenlendiği tarihte gerçek değer ödenir (Yeni TTK m.183). Bu hüküm, ortaksal konumun devamı ilkesi bağlamında, payların ve hakların korunmasını amaçlamakta olup, hükmün 2 ilkesi vardır: Birincisi pay ve ortaklık haklarının korunması, ikincisi ise eşit değerlilik ilkesidir. Düzenleme ilkeyi koymakta olup, ilke 2 alt ilkeyi içerir: tür değiştirmede mevcut katılma hakkı yani ortaksal konum ve ortaklık hakları korunmalıdır. Tür değiştirme bahane edilerek hiçbir ortak şirketten çıkarılamaz ve hiçbir ortağın ortaklık hakları zedelenemez, azaltılamaz ve sınırlandırılamaz. Ayrıca, düzenlemede “özel haklar” kavramı kullanılmıştır. Bu haklar yönünden de eşit değerin sağlanması gerekir. Aynı kural, intifa senetleri için de geçerlidir. Ancak, yeni tür şirket intifa senedi çıkarmaya veya oysuz paylar yerine oylu pay tahsisine uygun değilse veya payların sağladığı özel haklar açısından eşitlik sağlanamıyorsa tazminat ödenir. Diğer taraftan, anılan düzenlemede gerek imtiyazlı paylar gerek intifa senetleri için “veya uygun bir tazminat ödenir” ibaresi yer almaktadır. Bununla ne tür değiştiren şirketlere ne de onların ortaklarına herhangi bir seçim hakkı tanınmamış olup, esas olan imtiyazlı payların veya intifa senetlerinin tam karşılığı olan imtiyazlı payları ve intifa senetlerini vermektir. Payların ve intifa senetlerinin tam karşılığını almak pay sahibinin kanuni ve kaldırılıp sınırlandırılamayacak hakkıdır. Şirketin bu konuda herhangi bir yetkisi yoktur. Ancak, yeni türde imtiyazlı pay senetleri veya intifa hakları yaratmaya türün nitelik ve özellikleri olanak verdiğinde, bir zorunluluk olarak ilgili pay sahiplerine uygun bir tazminat ödenir.

3. Kuruluş ve ara bilanço çıkarılması: Tür değiştirmede, yeni türün kuruluşuna ilişkin hükümler uygulanır, ancak sermaye şirketlerinde ortakların asgari sayısına ve ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz. Bilanço günüyle tür değiştirme raporunun düzenlendiği tarih arasında 6 aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarıldığı tarihten itibaren şirketin malvarlığında önemli değişiklikler meydana gelmişse ara bilanço çıkarılır. Ara bilançoya yıllık bilançoya ilişkin hüküm ve ilkeler uygulanır, ancak ara bilanço için; fiziki envanter çıkarılması gerekli değildir, son bilançoda kabul edilen değerlemeler, sadece ticari defterdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır (Yeni TTK m.184).

4. Tür değiştirme planı ve raporu ile bu plan ve raporun denetlenmesi: Yönetim organı bir tür değiştirme planı düzenler. Plan yazılı şekle ve genel kurulun onayına tabidir. Tür değiştirme planı; şirketin tür değiştirmeden önceki ve sonraki ticaret unvanını, merkezini ve yeni türe ilişkin ibareyi, yeni türün şirket sözleşmesini, ortakların tür değiştirmeden sonra sahip olacakları payların sayısını, cinsini ve tutarını veya tür değiştirmeden sonra ortakların paylarına ilişkin açıklamaları, içerir (Yeni TTK m.185).

Yönetim organı tür değiştirme hakkında yazılı bir de rapor hazırlar. Raporda; tür değiştirmenin amacı ve sonuçları, yeni türe ilişkin kuruluş hükümlerinin yerine getirilmiş bulunduğu, yeni şirket sözleşmesi, tür değiştirmeden sonra ortakların sahip olacakları paylara dair değişim oranı, varsa ortaklar ile ilgili olarak tür değiştirmeden kaynaklanan ek ödeme ile diğer kişisel edim yükümlülükleri ve kişisel sorumluluklar, ortaklar için yeni tür dolayısıyla doğan yükümlülükler hukuki ve ekonomik yönden açıklanır ve gerekçeleri gösterilir. Tüm ortakların onaylaması durumunda küçük ölçekli şirketler tür değiştirme raporunun düzenlenmesinden vazgeçebilirler (Yeni TTK m.186).

Şirket, tür değiştirme planını, tür değiştirme raporunu ve tür değiştirmede esas alınan bilançoyu işlem denetçisine denetlettirir. Şirket işlem denetçisine, yapılacak denetlemenin amacına hizmet edebilecek bütün bilgi ve belgeleri vermek zorundadır. İşlem denetçisi tür değiştirmeye ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğini, bilançonun gerçeğe uygun olup olmadığını ve tür değiştirmeden sonra ortakların hukuki durumlarının korunup korunmadığını incelemek ve değerlendirmek zorundadır. Tüm ortakların onaylaması durumunda küçük ölçekli şirketler denetlemeden vazgeçebilirler (Yeni TTK m.187).

5. İnceleme hakkı, tür değiştirme kararı ve kararın tescili: Şirket; tür değiştirme planını, tür değiştirme raporunu, denetleme raporunu, son 3 yılın finansal tablolarını ve varsa ara bilançoyu, genel kurulda karar alınmasından 30 gün önce merkezinde ve “halka açık anonim şirketlerde” SPK’nın istediği yerlerde ortakların incelemesine sunar. İsteyen ortaklara anılan belgelerin kopyaları bedelsiz verilir. Şirket, ortakları, uygun bir şekilde inceleme haklarının bulunduğu hususunda bilgilendirir (Yeni TTK m.188).

Yönetim organı tür değiştirme planını genel kurula sunar.

Tür değiştirme kararı aşağıdaki nisaplarla alınır:

a) Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, esas veya çıkarılmış sermayenin 2/3’ünü karşılaması şartıyla, genel kurulda mevcut oyların 2/3’üyle (Payları/hisse senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören anonim şirketlerde, tür değiştirmeye ilişkin kararlar sermayenin en az 1/4’ünü karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla alınabilir-Yeni TTK m.421/f.5b); limited şirkete dönüştürme halinde, ek ödeme veya kişisel edim yükümlülüğü doğacaksa tüm ortakların onayıyla,

b) Bir sermaye şirketinin bir kooperatife dönüşmesi durumunda tüm ortakların onayıyla,

c) Limited şirketlerde, sermayenin en az 3/4’üne sahip bulunmaları şartıyla, ortakların 3/4’ünün kararıyla,

d) Kooperatiflerde; 1. ortakların en az 2/3’ünün temsil edilmeleri şartıyla, genel kurulda mevcut oyların çoğunluğuyla, 2. ek ödeme, diğer kişisel edim yükümlülükleri veya kişisel sorumluluk getiriliyorsa veya bu yükümlülükler veya sorumluluklar genişletiliyorsa, kooperatifte kayıtlı ortaklarının 2/3’ünün olumlu oyuyla,

e) Kollektif ve komandit şirketlerde tür değiştirme planı bütün ortakların oybirliğiyle onanır. Ancak, şirket sözleşmesinde ortakların tümünün 2/3’ünün olumlu oyuyla bu kararın alınabileceği öngörülebilir.

Yönetim organı tür değiştirmeyi ve yeni şirketin sözleşmesini tescil ettirir. Tür değiştirme tescil ile hukuki geçerlilik kazanır ve tür değiştirme kararı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde (TTSG) ilan edilir (Yeni TTK m.189).

6. Alacaklılar ve çalışanların korunması: Yeni TTK m.190’e göre, ortakların kişisel sorumlulukları hakkında Yeni TTK m.158 (birleşme/devir) ve m.178 (bölünme) hükümleri uygulanacak olup, anılan hükümler şöyledir: Tür değiştiren (devrolunan) şirketin borçlarından tür değiştirmeden (birleşmeden) önce sorumlu olan ortakların sorumlulukları tür değiştirdikten (birleşmeden) sonra da devam eder. Şu şartla ki, bu borçlar tür değiştirme (birleşme) kararının ilanından önce doğmuş olmalı veya borçları doğuran sebepler bu tarihten önce oluşmuş bulunmalıdır. Tür değiştiren (devrolunan) şirketin borçlarından doğan, ortakların kişisel sorumluluğuna ilişkin istemler, tür değiştirme (birleşme) kararının ilanı tarihinden itibaren 3 yıl geçince zamanaşımına uğrar. Alacak ilan tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden başlar. Bu sınırlama, tür değiştiren (devralan) şirketin borçları dolayısıyla şahsen sorumlu olan ortakların sorumluluklarına uygulanmaz. Kamuya arz edilmiş olan tahvil ve diğer borç senetlerinde sorumluluk itfa tarihine kadar devam eder (Yeni TTK m.158).

Tür değiştirmede (tam veya kısmi bölünmede), işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, tür değiştirme (devir) gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla yeni tür şirkete (devralana) geçer. İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer; tür değiştiren şirket (devralan) ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür. Eski işveren ile tür değiştiren (devralan), işçinin bölünmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından müteselsil olarak sorumludur. Aksi kararlaştırılmadıkça veya halin gereğinden anlaşılmadıkça, işveren hizmet sözleşmesinden doğan hakları üçüncü bir kişiye devredemez. İşçiler muaccel olan ve muaccel olacak alacaklarının teminat altına alınmasını isteyebilirler. Tür değiştiren (devreden) şirketin tür değiştirmeden (bölünmeden) önce şirket borçlarından dolayı sorumlu olan ortakları, hizmet sözleşmesinden doğan ve intikal gününe kadar muaccel olan borçlarla, hizmet sözleşmesi normal olarak sona ermiş olsaydı muaccel hale gelecek olan veya işçinin itirazı sebebiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği ana kadar doğacak olan borçlardan müteselsil olarak sorumlu olmakta devam ederler (Yeni TTK m.178).

7. Ortaklık payları ve ortaklık haklarının incelenmesi: Tür değiştirmede ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının gereğince korunmamış veya ayrılma karşılığının uygun belirlenmemiş olması halinde, her ortak, tür değiştirme kararının TTSG’de ilanından itibaren 2 ay içinde, söz konusu işlemlere katılan şirketlerden birinin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, uygun bir denkleştirme akçesinin saptanmasını isteyebilir. Denkleştirme akçesinin belirlenmesinde Yeni TTK m.140/f.2’de yer alan “Ortaklık paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan ortaklık paylarının gerçek değerlerinin % 10’unu aşmaması şartıyla, bir denkleştirme ödenmesi öngörülebilir.” hükmü uygulanmaz. Davacı ile aynı hukuki durumda bulunmaları halinde, mahkeme kararı, tür değiştirmeye katılan şirketlerin tüm ortakları hakkında da hüküm doğurur. Özel durumların haklı göstermesi durumunda, mahkeme giderleri kısmen veya tamamen davacıya yükletilebilir. Ortaklık paylarının veya ortaklık haklarının korunmasını inceleme davası tür değiştirme kararının geçerliliğini etkilemez (Yeni TTK m.191).

8. Tür değiştirmenin iptali ve eksikliklerin sonuçları: Tür değiştirmede Yeni TTK’da yer alan hükümlere (m.134-190) uyulmaması durumunda, tür değiştirme kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirmiş bulunan tür değiştirmeye katılan şirketlerin ortakları, bu kararın TTSG’de ilanından itibaren 2 ay içinde iptal davası açabilirler. İlanın gerekmediği hallerde süre tescil tarihinden başlar. Kararın bir yönetim organınca verilmesi durumunda da bu dava açılabilir. Tür değiştirmeye ilişkin işlemlerde herhangi bir eksikliğin varlığı halinde, mahkeme taraflara bunun giderilmesi için süre verir. Hukuki sakatlık, verilen süre içinde giderilemiyorsa veya giderilememişse mahkeme kararı iptal eder ve gerekli önlemleri alır (Yeni TTK m.192).

Tür değiştirmede ortağın önceki şirketteki ortaklık (ortak olma) durumunun, yeni tür şirkette devam etmesi, yani şirketin devamlılığı ilkesi birinci derecede önemi haiz olup, koruma mekanizmalarının merkezini oluşturur. Ortaklık, yeni türde devam etmiyorsa ortak kanunun izin vermeyeceği bir haksızlığa, dolayısıyla zarara uğramış demektir. Çünkü tür değiştirme, çok kez çoğunluk tarafından ortağın ortak konumunu devam ettirmemesi, yani ortaklıktan çıkarılması veya ortaklığının ya da ortaklık haklarının zarara uğratılmasının aracı olarak kullanılabilir. Bu tür yapı değişikliklerinde böyle bir art niyet de bulunabilir. İşte Yeni TTK m.192 bu haksızlıkları gidermeyi amaçlayan bir hüküm olup, çarelerin birincisidir. İkinci çare ise, Yeni TTK m.193’de düzenlenmiştir. Her iki hüküm de birbirini tamamlamaktadır.

Yeni TTK m.192 esasen haksızlığa uğrayan ortağı bir denkleştirme akçesi ile tatmin etmeyi amaçlamaktadır. Denkleştirme talebi çoğu kez iptal davasının açılması olanağının bulunmadığı hallerde kullanılacak olmasına karşın, iptal davasının açılabildiği durumlarda da ikame edilebilir. Bu dava diğer yönden bir yeniden yapılandırma davasıdır. Çünkü davacı belli bir tutarı, yani bir zararın Türk Lirası (TL) ile ifadesini dava etmeyecek, uygun yani hakkaniyete uygun bir denkleştirme akçesi isteyecektir. Mahkeme de bir zarar hesaplaması yapmayacak, tür değiştirme sözleşmesini/planını inceleyerek olması gereken karşılığın ödenmesini karara bağlayacaktır. Söz konusu düzenleme, bir taraftan ortağın dava giderlerini karşılayamama kaygısıyla hakkını aramaktan vazgeçmesi ve haksızlığa karşı sessiz kalması olasılığını ortadan kaldırmayı amaçlamakta, diğer taraftan da haksız, dayanaksız ve delilsiz davaların giderlerinin devralan şirket tarafından karşılanması, dolayısıyla teşvik edilmesini önlemek gayesini gütmektedir.

9. Sorumluluk: Tür değiştirme işlemlerine herhangi bir şekilde katılmış bulunan bütün kişiler şirketlere, ortaklara ve alacaklılara karşı kusurları ile verdikleri zararlardan sorumludurlar. Kurucuların sorumlulukları saklıdır. Tür değiştirmeyi denetlemiş kişiler şirketlere, münferit ortaklara ve alacaklılara karşı kusurları ile verdikleri zararlardan sorumludurlar. Ayrıca, tür değiştirmede “şirketler topluluğu”na ilişkin sorumluluk hallerini düzenleyen Yeni TTK m.202-208 ile Yeni TTK’nın anonim şirketin zarara uğraması durumunda şirket ve pay sahiplerinin açacakları davalar ile zamanaşımını içeren m.555, m.557 ve m.560 hükümleri saklıdır (Yeni TTK m.193). Bu hüküm, esasen özel bir iptal davasını düzenlemekte olup, iptal sebebi tür değiştirmeye ilişkin hükümlerin ihlalidir.

10. Ticari işletme ile ilgili tür değiştirme: Bir ticari işletmenin bir ticaret şirketine dönüşmesi durumunda Yeni TTK m.182-193 hükümleri kıyas yoluyla uygulanabilir. Bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülebilmesi için, söz konusu ticaret şirketinin paylarının tümü, ticari işletmeyi işletecek kişi veya kişiler tarafından devralınmalı ve ticari işletme bu kişi veya kişiler adına ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu durumda, ticari işletmeye dönüştürülen ticaret şirketi, bir kollektif veya komandit şirket ise anılan ticaret şirketinin borçlarından, ticari işletmeyi işletecek kişi ve kişiler ile ticaret şirketinin eski ortakları da Yeni TTK m.264’deki zamanaşımı süresince sıfatlarına göre müteselsil olarak sorumlu olurlar. Dönüştürmeye Yeni TTK m.264 ve 266’da yer alan hükümler uygulanır (Yeni TTK m.194). Yeni TTK m.264’e göre şirketin borçları için, şirket alacaklılarının ortaklara ileri sürebilecekleri istem hakları, ortağın şirketten ayrılmasının, şirketin sona erdiğinin veya iflasının ilan edildiğinin TTSG’de yayımlanmasından itibaren 3 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar, ancak niteliği nedeniyle, alacağın daha kısa bir zamanaşımına bağlandığı durumlarda o zamanaşımı süresi uygulanır. Alacak ilandan sonra muaccel olursa, zamanaşımı muacceliyet anından itibaren işlemeye başlar. Burada öngörülen zamanaşımı ortakların birbirlerine karşı olan alacaklarına uygulanmaz. Varlığını sürdüren şirkete veya diğer bir ortağa karşı zamanaşımının kesilmesi şirketten ayrılan ortağa karşı zamanaşımının kesilmesi sonucunu doğurmaz (Yeni TTK m.266).

 

II.Kurumlar Vergisi Kanunu’ndaki Esaslar

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) “Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi” başlıklı 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına göre;

a) Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması,

b) Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi,

koşullarıyla gerçekleşen birleşmeler ile ikinci fıkrasına göre kurumların aynı koşullar içerisinde tür değiştirmeleri de devir hükmünde olup, anılan Kanunun 20’nci maddesi de vergilendirme esaslarını içermektedir.

Buna göre, devirlerde (tür değiştirmelerde), aşağıdaki koşullara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir (tür değiştirme) tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir, birleşmeden doğan karlar ise hesaplanmaz ve vergilendirilmez:

 

a) Şirket yetkili kurulunun devre (tür değiştirmeye) ilişkin kararının ticaret sicilinde tescil edildiği tarih, devir tarihidir. Münfesih kurum ile birleşilen kurum 1) devir (tür değiştirme) tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile 2) devir (tür değiştirme) işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesini, birleşmenin TTSG’de ilan edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler.

b) Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.

III. Sonuç

Yeni TTK’nın tür değiştirmeye ilişkin düzenlemeleri ile tür değiştirme işlemine konu şirketin ortaklarının hakları büyük ölçüde korunmaya alınmış; tür değiştirme işleminin mevcut ortaklardan bazılarının ortaklıktan çıkarılması, yani tasfiyesi sonucunu doğurmaya yönelik art niyetli olarak nitelendirilebilecek olayların önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Ortakların yanı sıra, şirket (işletme) alacaklılarının ve çalışanlarının haklarının korunmasına yönelik olarak birleşme-bölünme-tür değiştirme olarak getirilen yeni düzenlemeler, aynı zamanda Yeni TTK’ya egemen olan temel ilkelerden birisi olan “saydamlık” ilkesinin de önemli yansımaları olarak karşımıza çıkmaktadır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *