Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Vergi affı tasarısı mecliste

Birçok kişinin detaylarını beklediği ve ne zaman uygulamaya başlanacağı hakkında kesin bir bilgisi olmayıp birçok vergi mükellefini ilgilendiren bu sorunun cevapları ve bir çok sorunun cevabı meclisteki yasa tasarısında.

Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı borç yapılandırması kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Başta vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçlarıyla elektrik, su, doğalgaz ve trafik cezalarına getirilen ödeme kolaylığı alt komisyonda görüşülecek. Ardından Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelecek. Burada da yapılacak değerlendirmelerin ardından Meclis Genel Kurulu’nda son şekli verilecek.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Kurban Bayramı öncesi açıkladığı ‘Baz Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Kanun Tasarısı’ Meclis’e sunuldu. Borçlara 12 ile 36 ay arasında taksitli ödeme imkanı getiren tasarıda, kredi kartıyla da borç kapama imkanı tanınıyor.

Peşin ödemelerde faizin TEFE ve TÜFE’nin güncellenmesiyle yeniden hesaplanmasını getiren af paketinde trafik cezalarına da ödeme kolaylığı sağlanıyor.

(CİHAN)

Gelen arama terimleri:

  • vergi affı tasarısı

2 Comments

  1. halit_ says:

    Arkadaşlar benim verilmemiş beyannamelerim vardı ve bu beyannameler 2007,2008,2009,2010 yıllarını kapsıyordu.Hepsini Kasım.2010 da tahakkuk ettirdim,önüme 32.500 TL borç çıktı.Bunun 23.500 TL’si beyanname vermeme cezası.Acaba bende vergi affı kapsamına dahil olacakmıyım ?

  2. şenol yüksek vergi uzmanı says:

    TBMM Genel Kurulunda, ”temel yasa” olarak ele
    alınan ”Torba” tasarısının son bölümü olan 9. bölümün görüşmelerine başlandı.

    TBMM Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplanan Genel Kurul’un
    açılışında Meclis Araştırma önergeleri okundu.

    BDP’nin, ”Dersim’de yaşanan olaylarla” ilgili verdiği araştırma
    önergesine MHP itiraz etti. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, önergenin
    gerekçesinin asla kabul edilemeyeceğini, bunun Mecliste işleme alınmasının
    millete ”hakaret anlamı taşıyacağını” savundu. Şandır, gerekçede, ”Dersim ile
    ilgili soykırım iddiasında bulunulduğunu” ifade ederek, ”Bu önerge geri
    çekilmelidir” dedi.

    BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis ise ailesinden 24 kişiyi
    kaybetmiş biriSİ olarak bu önergeyi verdiğini belirterek, itiraz varsa arşivlerin
    açılması gerektiğini ifade etti. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da ”resmi
    kayıtlara rağmen, bir şeyi külliyen yok saymanın kabul edilemez” olduğunu
    söyledi.

    CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, olayın özünü tartışmadığını, ancak
    Türkiye Cumhuriyeti’ni ”soykırımla suçlamanın iyiniyetli olmadığını; hukuken,
    siyaseten yanlış olduğunu” kaydetti.

    Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Yakut, önergenin, Meclis Başkanlığı
    tarafından değerlendirildiğini, önergedeki konuların sadece iddiadan ibaret
    olduğunu vurgulayarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ”soykırım iddiasına kabul
    etmesinin sözkonusu olmadığını” ifade etti.

    Daha sonra söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise
    BDP’lilerin Meclis Araştırması önergesinde yer alan ”soykırımın bir iddia değil,
    millete yönelik bir iftirA olduğunu” söyledi. Bozdağ, Başkanlık Divanı’ndan
    ”Türk milletini yaralayan, inciten önergenin işleme alınmamasını, düzeltilmesi
    için sahiplerine iade edilmesini” istedi.

    Genel Kurulda, daha sonra ”Torba” tasarının görüşmelerine geçildi.

    Toplam 224 madde ve 10 geçici maddeden oluşan ”torba” tasarının,
    208-224 maddelerini içeren 9. bölüm üzerindeki çalışmaların tamamlanmasıyla,
    tasarının bugün yasalaştırılması bekleniyor.

    AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM
    Başkanlık Divanının, BDP’nin, gerekçesinde ”soykırım” ifadesi kullanılan
    önergesini işleme koymaması gerektiğini söyledi.

    TBMM Genel Kurulunda, ”temel yasa” olarak ele alınan ”Torba”
    tasarısının 9. ve son bölümü üzerindeki görüşmeler devam devam ediyor.

    Görüşmelerde yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ,
    BDP’nin, ”Dersim’de yaşanan olaylarla” ilgili verdiği araştırma önergesine,
    gerekçesinde ”soykırım” kelimesi geçtiği için itiraz etti. Bozdağ, ”Dersim’de
    yaşanan olaylar” konusunda araştırma komisyonu kurulmasına itiraz etmediklerini,
    ”ancak bunu yaparken kimsenin Türk milletine ve devletine iftira etme hakkının
    bulunmadığını” söyledi.

    Olayı ”soykırım” olarak nitelendiren bir önergeyi Meclis Başkanlık
    Divanının işleme koymasının ”kabul edilemeyeceğini” ifade eden Bozdağ,
    ”İçtüzük açık. Gelen önergelerde kaba ve yaralayıcı sözler varsa, başkan gereken
    düzeltmenin yapılması için önergeyi sahibine iade eder. Başkanlık bu önergeyi
    işleme koymamalıydı ve iade etmeliydi” dedi.

    Bunun üzerine söz alan BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis ise
    ”Bir ülkenin Başbakanı Dersim’de yaşananlara ‘katliam’ diyor ama aynı partinin
    Grup Başkanvekili ‘bu bir iftiradır’ diyor” şeklinde konuştu.

    Bekir Bozdağ ise Dersim’de yaşanan acıları yok saymadıklarını belirterek,
    ”Sayın Başbakan’ın ifadesi de bu acıları paylaşmak yönündedir ama olayların
    ‘soykırım’ olarak nitelendirilmesi ve Meclise böyle bir araştırma önergesi
    getirilmesi yanlıştır. Bizim ‘iftira’ dediğimiz olay, ‘soykırım’ nitelenmesinin
    yapılmasıdır. Yoksa bu konuların araştırılmasına, incelenmesine değildir”
    dedi.

    BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Anayasa’nın Meclisin denetim
    usullerini belirlediğini, buna göre Başkanlık Divanının, önergeleri Genel Kurula
    sunmakla görevli olduğunu söyledi. Kaplan, ”Biz ‘incelensin’ diyoruz, takoz
    koyuyorsunuz. Demokrasi sansür koymak değildir, gerçeklerle yüzleşmektir”
    ifadesini kullandı.

    MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise İçtüzük’te ”kaba ve yaralayıcı”
    ifadelerin bulunduğu önergelerin sahibine iade edilebileceğinin açıkça
    belirtildiğini kaydetti. Önergenin gerekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
    ”soykırım yaptığı” iddiasına yer verildiğini anlatan Şandır, sözlerine şöyle
    devam etti:

    ”TBMM çatısı altında başka ülkelerin soykırım suçlamasına karşı ortak
    duruş ortaya koyarken böyle bir talihsizliğe Meclis Başkanlık Divanının müdahale
    etmemesi doğru değildir. Gerekirse genel görüşme açalım. Bu gerekçenin
    tutanaklardan çıkarılması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne soykırım
    iddiasıyla hakaret etmek kabul edilemez. Acıları araştırmak ayrıdır…
    Başkalarının iddialarına hukuki gerekçe geliştirecek böyle bir gerekçenin bu çatı
    altında konuşulması, Türk milleti açısından asla kabul edilemez. Bu hepimizin
    meselesidir. Atalarımıza katil denilmesini, özgürlük demokrasi olarak kabul
    edemeyiz.”

    TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ise itirazları dinledikten sonra,
    ”Başkanlıkça değerlendirilecektir” dedi.

    Tasarının görüşmelerinde değişiklik önergesi üzerine söz alan MHP Isparta
    Milletvekili Nevzat Korkmaz, ekonomik ve sosyal kesimlerin mağdur durumda
    olduğunu, bunun nedeninin, AK Parti’nin ”8 yıldır sanal ekonomi politikası
    uygulamasından kaynaklandığı” görüşünü savundu.

    BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, AK Parti iktidarının sermaye ve
    emeğe yaklaşımının, ”Sermaye güçlü olursa işsize de iş bulunur” felsefesi
    üzerine kurulu olduğunu, bunun içinde sermayenin önündeki engellerin kaldırılmak
    istendiğini savundu. Karabaş, sermayenin daha fazla kazanması için işçi
    örgütlerinin de yok edilmek istendiğini öne sürdü.

    AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, ”torba” tasarılar
    görüşülürken genellikle bunlara ilginç isimler bulunduğu, ancak bu kez ilginç bir
    isim çıkmadığını söyledi. Bu tür kanunlara İngilizce’de ”cep kanunu”
    denildiğini anlatan Ayva, kendisinin bu tasarıyı ”müjde kanunu” olarak
    değerlendirdiğini söyledi.

    Tasarının engelliler için de önemli yenilikler içerdiğini anlatan Ayva,
    AK parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın, engelliler için getirdiği yeni bir
    öneriyi anlattı. Bu önerinin, tüm sözleşme metinlerine, görme engellilerin de
    anlayabileceği ek bir metin yerleştirilmesini içerdiğini belirten Ayva, bu
    düşüncenin hayata geçmesi halinde engelliler için çok önemli bir çalışma yapılmış
    olacağını dile getirdi.

    Bölüm üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı
    Cevdet Yılmaz, çiftçilerin tarım ve kredi kooperatifleri ile bankalara olan
    borçlarının özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu, bu nedenle tasarının içinde bu
    konuya yönelik bir düzenleme bulunmadığını söyledi.

    Bakan Yılmaz, AK Parti iktidarı döneminde engellilerle ilgili devrim
    niteliğinde düzenlemeler yapıldığını ifade etti. Özellikle engellilerin eğitim ve
    istihdamına ilişkin kamuda ve özel sektörde ciddi düzenlemeler yapıldığını
    belirten Yılmaz, özürlülerin, geçmişe göre çok daha fazla iş hayatına
    katıldıklarını kaydetti.

    Yılmaz, başka bir soruyu yanıtlarken, devlet personel sistemine ilişkin
    bir reform yapılması gerektiğini ifade ederek, ”Keşke bütün gruplar anlaşa,
    devlet personel sistemimizde köklü bir reform geliştirebilsek” dedi.

    Tasarı üzerindeki görüşmeler sürüyor.

    Tasarı üzerinde CHP, MHP ve BDP milletvekillerinin önergeleri
    reddedilirken, AK Parti’li milletvekillerinin bir madde üzerinde verdiği önerge
    kabul edildi.

    Buna göre, DSİ; masrafları ilgililerine ait olmak üzere, elektrik
    enerjisi üretmek amacıya yapılacak üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili
    kısımları ile gerçek ve tüzel kişilerce inşa edilecek suyla ilgili yapıların
    inşasının inceleme ve denetimini yapacak ya da gerektiğinde yetkilendirilecek
    denetim şirketlerine yaptırılacak.

    Genel Kurulda kabul edilen bir başka maddeye göre, hidroelektrik santral
    projeleri ile yerli kaynaklara dayalı elektrik üretimi amacıyla yapılacak
    yatırımlarda, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan ancak henüz
    tamamlanmayan su kulanım anlaşmalarına ilişkin projeler de dahil, demiryolu
    ulaşım güzergahının değiştirilmesinin zorunlu olduğu hallerde rölekasyon işini
    Devlet Demir Yolları (DDY) yapacak. DDY, su altında kalacak demiryolunun
    kamulaştırma bedelini alacak.

    Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, muhalefet partilerine mensup
    milletvekillerinin bu madde üzerine eleştiriler yönetilmesi üzerine, DDY’nin,
    baraj ihalesinde, demiryolu güzergahının baraj göleti altında kalması halinde,
    firmanın, ihalesiz olarak bunu yaptığını, ancak parayı devletin ödediğini
    söyledi. Şimşek, getirdikleri düzenlemeyle ise bunu DDY’nin kendisinin
    yapacağını, istimlak parasını da ihaleyi kazanan firmadan alacağını ifade ederek,
    maddeyle devletin menfaatini koruduklarını kaydetti.

    Şimşek, düzenlemeyle bir şirketin kayrılmadığını, birilerini kurtarmaya
    yönelik olmadığını, bu türden yarım bırakılmış bir ihalenin bulunmadığını
    söyledi.

    Tasarının görüşmeleri 213. madde üzerinde devam ediyor.
    (13.57)

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *