Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Ücret dışındaki ödemelerin prime tabi tutulmasının esasları

Ücret dışındaki ödemelerin prime tabi tutulmasının esasları

Murat ARAZ

(İst.-Maltepe Sosyal Güvenlik Merkezi Md.)

I. Giriş

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ”Prime Esas Kazançlar” başlıklı 80. maddesinde; ”4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.

a) Prime esas kazançların hesabında;

1) Hak edilen ücretlerin,

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.” denilmektedir.

Bu çalışmamızda, ücret dışı yapılan ödemelerin prime tabi tutulmasındaki usul ve esasları izaha çalışacağız.

II.Ücret ve Ücret Niteliğindeki Kazançlar

5510 sayılı Kanunun 3. maddesinin (12) numaralı bendinde ücret, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlanmıştır. 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde ise, genel anlamda bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.

5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalıların yukarıda açıklanan ücretlerinin prime esas kazanca dahil edilebilmesi için Kanunun 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hak edilmesi yeterlidir. Dolayısıyla sigortalıların ay içindeki prime esas kazanç tutarlarının hesaplanması sırasında, söz konusu ücretlerin, ödenip ödenmediğine veya ne zaman ödendiğine bakılmaksızın, hak edildiği ayın prime esas kazancına dahil edilmek suretiyle prime tabi tutulması gerekmektedir. Konuyu bir örnek üzerinde daha anlaşılır kılalım:

ÖRNEK:

5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında çalışan Derya adlı sigortalıya ait varsayımlar aşağıdaki gibidir:

DÖNEMAylık Brüt ÜcretFazla Çalışma ÜcretiToplam

2011/EKİM1.000,00 TL250,00 TL1.250,00 TL

Yukarıdaki tabloda belirtilen ücretlerden Ekim ayına ait ücretin Kasım ayında, fazla çalışma ücretinin ise Aralık ayında ödendiğini kabul edelim. Söz konusu sigortalının aylık ücreti ile fazla mesai ücretinin hangi tarihte ödendiğinin önemi yoktur. Zira hak edilmiş olması bildirimlerinin yapılması için kâfidir. Buna göre; bahse konu sigortalı için 2011/Ekim ayına ilişkin olarak düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgesinde, prime esas kazanç tutarı 1.250,00 TL olarak Kuruma bildirilecektir.

Öte yandan konuyla ilgili diğer, bazı, ayrıksı durumlar söz konusudur. Şöyle ki;

-Sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 59 uncu maddesine göre akdin feshedildiği tarihte hak kazanıldığı nazara alınarak, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler akdin feshedildiği ayın kazancına,

– Toplu iş sözleşmeleri uyarınca veya kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan personel ile toplu iş sözleşmesine tabi olmakla birlikte sendikalara üye olmamaları nedeniyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme kapsamında bulunmayan personele geriye yönelik olarak ücret farkı ödenmesine karar verilmesi halinde, söz konusu ücret farkları, ilişkin oldukları ayların,

– Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığı işyerlerinde, bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara, Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerce de toplu iş sözleşmelerine dayanılarak istirahatli bulunan süre için ayrıca ücret ödenmesi durumunda, bu ücretler istirahatli bulunulan ayların kazancına dahil edilerek prime tabi tutulmaları gerekmektedir.

Toplu iş sözleşmeleri uyarınca geriye yönelik olarak ücret farkı ödenmesine karar verilmesi halinde sözü edilen ücret farklarına ilişkin olarak düzenlenen ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin toplu iş sözleşmelerinin imzalandığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar Kuruma verilmesi halinde, ek nitelikteki bu belgelerin yasal süresi içinde verilmiş olduğu kabul edilecek ve idari para cezası uygulanmayacaktır. Öte yandan, bu tür ek belgelerde kayıtlı prim tutarlarının toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihi takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi durumunda gecikme zammı ve gecikme cezası da alınmayacaktır.

ÖRNEK

Bir toplu iş sözleşmesinin 2012/Mayıs ayında imzalandığını varsayalım. Söz konusu toplu iş sözleşmesiyle sigortalılara 2012/Ocak ayı itibariyle ücret farkı ödenmesinin kararlaştırıldığını düşünelim. Bu durumda, bahse konu ücret farklarından dolayı tahakkuk eden prim tutarları en son 2012/Haziran ayının sonuna kadar Kuruma ödenmesi gerekmektedir. Belirtilen tarihe kadar ödenmemesi durumunda; örneğin, prim tutarlarının 31.07.2012 tarihinde ödenmesi halinde 2012/Temmuz ayı için gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanması gerekecektir.

III.Ücret Dışındaki Ödemelerin Prime Tabi Tutulması

Bu konuda temel esas, sigortalıların prime esas kazanç tutarlarının hesaplanması sırasında, ücret dışındaki diğer ödemeler öncelikle ödendiği ayın kazancına dâhil edilecektir.

Toplu iş sözleşmelerine tâbi işyerleri ile kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemeler de yine ödendiği ayın kazancına dahil edilecektir.

Ancak, ücret dışında yer alan ve prime tabi tutulması gereken bu nitelikteki ödemelerin tutarı, sigortalının ilgili aydaki prime esas kazancının üst sınırı aşması halinde, söz konusu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek kaydıyla prime esas kazancın üst sınırının altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edilerek prime tabi tutulacaktır.

ÖRNEK:

5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamındaki Metin adlı sigortalının aylık kazancına ait kalemler aşağıdaki gibidir:

DÖNEMAylık Brüt ÜcretİkramiyeToplam

2012/OCAK4.500,00 TL3.000,00 TL7.500,00 TL

2012/Ocak – Haziran devresi için sigorta primine esas kazancın üst sınırı 5.762,40 TL olduğuna göre Metin bey adına 2012/Ocak ayı için yapılan sigorta bildirimi 5.762,40 TL olacak bildirimi yapılamayan 1.737,60 TL tutarındaki kazanç ise takip eden iki aya dahil edilecektir.

Bu doğrultuda, 2012/Şubat ayı ücreti de 4.500,00 TL olduğuna göre önceki aydan devreden meblağı da (1.737,60 TL) ilave ettiğimizde kazanç toplamı 6.237,60 TL olacaktır. Bu durumda toplam kazancın tamamı yine bildirilmeyecektir. Zira, yukarıda belirtildiği üzere sigorta primine esas kazancın bir üst sınırı vardır o da, belirtilen devre için 5.762.40 TL’dir. Dolayısıyla Şubat ayının prime esas kazancı da bu üst sınır olacaktır. Buna göre aradaki fark tutar olan 475,20 TL (6.237,60-5.762.40) yine bir sonraki aya devredecektir.

2012/Mart ayı ücreti de 4.500,00 TL olup önceki aydan devreden 475,20 TL tutarındaki kazancın eklenmesiyle 4.975,20 TL tutarındaki meblağ, söz konusu sigortalının 2012/Mart ayına ait prime esas kazancı olacaktır. Şayet, bir sonraki aya devreden bir bakiye olsaydı, bu sefer, belirtilen bakiye prime tabi tutulmayacağı gibi Nisan ayı kazancına da eklenmeyecekti.

Diğer taraftan, toplu iş sözleşmelerine tâbi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, bu ödemeler, Kanunun 82’nci maddesi hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tâbi olduğu en son ayın kazancına dahil edilecektir.

Sonuç

Sonuç olarak, sigortalılara yapılan ödemelerin mahiyeti ödemelerin sigortaya bildirilmesi noktasında önem arz etmektedir. Sigortalıların prime esas kazanç tutarlarının belirlenmesi noktasında yapılan ödemelerin ücret ödemesi mi yoksa ücret dışı bir ödeme mi olduğunun tespitinde ödemenin süreklilik taşıyıp taşımadığı, şekli ve amacı belirleyici olmaktadır.

MDERGI/8824A.032

(Eylül 2012 Sayı 105)

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *