Prim ödenmemiş olsa dahi, işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği tarih sigortalılık süresinin başlangıcı olarak kabul edilebilir mi?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre, uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık süresi ise, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih arasında geçen süredir. Bu sürenin tamamen çalışılarak ya da prim ödenerek geçirilmiş olması şart olmadığı gibi, bu sürenin başlangıç ve sonu arasında sigortalının aralıklı ya da birden çok sigortalılık haline tabi çalışmasının, sigortalılık süresinin belirlenmesinde bir önemi bulunmamaktadır. Birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetlerin bulunması halinde sigortalılık başlangıç tarihi, en eski olan sigortalılık süresinin başlangıcı olarak dikkate alınacaktır. Kurumun 2011/58 sayılı Genelgesine göre, (4/a) kapsamındaki sigortalıların işe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarihin farklı olması halinde, prim ödenmeye başlanan tarih, sigortalılık süresinin başlangıcı olarak alınacaktır. Bu konu ile ilgili olarak mahkemelere intikal eden davalarda Yargıtayın ilgili dairelerinin verdiği kararlarda da, eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, süresinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de, fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli görülmemiştir. Sigortalı bu durumda, gerçek biçimde çalıştığı iddiasında ise Kurum ve işvereni hasım göstererek İş Mahkemesinde hizmet tespit davası açabilecektir.
