Sorunuz:
Merhaba gökay bey ben şu sebeplerden işten ayrılmak istiyorum iş yerimdeki mutfağımızda böcekler var ve bunlar ekmeklerin üzerinde geziyo yemekhaneden gelen yemekleri beğenmediğimizi aç kaldığımızı söylüyoruz ama yemekhane değiştirilmiyo vardiyeli sistem çalışıyoruz arkadaşlarımızla vardiye değiştiğimizde servis şöförü kendi imkanlarımızla gelmemizi söylüyo ve ustalarımız buna bir çözüm oluşturmuyo izin almamız problem oluyo ve isteğimiz dışında fazla mesaiye bırakılıyoruz bu sebeplerden dolayı kendi isteğimle işten ayrılırken kıdem tazminatımı alabilirmiyim 1 ekim 2010 tarihinde işe girdim beni en kısa sürede bilgilendirirseniz çok sevinirim kolay gelsin.
Cevabımız:
İş kanununa göre fesih her zaman son çaredir.İş kanunu ve iş mahkemeleri iş sözleşmelerinin devamlılığından yanadır.Bahsettiğiniz durumlar da 4857 sayılı İş Kanununun 24.maddesinde tanımlanmamıştır.Yani yaşadığınız bu olaylar sebebiyle iş yerinizden kıdem tazminatı alarak ayrılamazsınız.İşvereninizin herkesin beğeneceği bir yemek vermesi zorunlu değildir.Eğer ki durum böyle olsaydı işçinin bir gün beğenmediği bir yemek çıkması sebebiyle işten kıdem tazminatı alarak ayrılabilirdi.Servis ile ilgili sıkıntılarınızı da ustalarınız çözüme kavuşturmuyorlar ise daha üst makamlara bildirmenizi öneririm.Çünkü sizlere servis hakkı tanındıysa bu hakkı kullanmanız şoför tarafından engellenemez.Yaklaşık 2,5 yıllık kıdem süreniz olduğundan bahsetmişsiniz.Buna göre en az 14 gün yıllık izin hakkınız bulunmaktadır.İzin kullandırmak işverenin yetkisi dahilindedir.Yani işlerin yoğunluğu sebebiyle izin talebini reddedebilir veya söylediği başka bir tarihte kullandırabilir.Ancak iş sözleşmeniz sona erdikten sonra ister istifa etmiş olun ister işvereniniz sizi çıkartmış olsun kullanmadığınız izin ücretleri paraya dönüştürülerek tarafınıza ödenir.Ödenmediği takdirde Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne şikayette bulunarak iş yeriniz hakkında inceleme başlatabilirsiniz.Daha sonra hazırlanan rapor ile birlikte alacak davası açabilirsiniz.Fazla mesailer için işçinin onayı alınması zorunludur.Fakat burada ince bir ayrım bulunmaktadır.Eğer ki işin gerekliliklerinden dolayı fazla mesai yapılması gerekiyorsa işçinin onayı aranmamaktadır.Yaptığınız fazla mesai ücretlerinizin size ödenmesi gerekmektedir.Sadece haklı sebeple kıdem tazminatınızı alarak istifa edebilmeniz fazla mesai yapmanıza karşın ücretlerinizi alamadığınız durumda geçerlidir.Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 24.maddesinde işvereninin ücretleri işçiye eksiksiz ve zamanında ödemesi halinde işçi haklı sebeple işten ayrılabilir maddesi bulunmaktadır.Bu sebeple haftalık 45 saati aşan çalışmalarınız için ödenmeyen ücretleri yazılı talep etmek sizin için daha avantajlı olacaktır.Bu sebeple noter kanalıyla bir ihtarname çekebilirsiniz.İhtarnameye rağmen işveren hala daha size fazla mesai ücretinizi ödemiyorsa iş sözleşmenizi haklı sebeple feshedebilirsiniz.Olay mahkemelik olduğunda da bu isteğinizi yazılı olarak talep etmenizden ötürü lehinize olacaktır.Ayrıca yine ödenmeyen fazla mesai ücretleriniz ile ilgili Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne şikayette bulunabilirsiniz.Daha sonra alacak davası açabilirsiniz.
Fazla mesai ücretlerinin tarafınıza ödenmemesinin haklı sebeple istifa oluşturduğuna ilişkin Yargıtay kararını aşağıda sizlerle paylaşıyorum.Mahkemelik olduğunuz takdirde bir avukata bu Yargıtay kararıyla gitmeniz faydalı olacaktır.
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E: 2007/511 K: 2007/8588 T: 27.3.2007
ÖZET : Fazla çalışma ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmelidir. Bunun kabulü halinde fazla mesai ücretinin ödenmemesinin de işçiye haklı fesih imkanı tanıdığının kabulü gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ikramiye ile fazla çalışma parasının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.3.2007 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat M.G.K. ile karşı taraf adına Avukat C.B. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazlarıyla davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2. Davacı işçi iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanununun 24/11. maddesine göre haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece ikramiyelerin azaltılması ve ücrete eklenmesiyle ilgili olarak hak düşürücü süresi içinde yanılmış bir fesih olmadığı gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiştir.
Fesih yazısında, ikramiye ve ücretlerin ödenmemesinden söz edilmiş, bu durum ve işverenin diğer hukuka aykırı uygulamaları sebebiyle iş sözleşmesinin anılan yasanın 24/11. Maddesine göre feshedildiği açıklanmıştır. Bu davada fazla çalışına ücreti isteğinde de bulunulmuş ve mahkemece isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazla çalışma ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmelidir. Böyle olunca fazla çalışına ücretinin ödenmemesi de 4857 sayılı İş Kanununun 24/11 e bendi uyarınca isçiye haklı fesih imkanı vermektedir. Davacının anılan fesih yazısındaki açıklamaları fazla çalışmayı da içermektedir. Buna göre davacının iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği sonucuna varılmalıdır. Kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekirken mahkemece anılan talebin yazılı şekilde reddi hatalı olmuştur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 500 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine. peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
