Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Fazla mesaim ödenmiyor

Fazla mesaisini alamayan işçi işvereni şikâyet edebilir, İş Mahkemesi’nde dava açabilir

 

-SORU: Özel bir atölyede çalışan 10 kişiyiz. İşin yoğunluğuna göre genelde günde 10 saatin üzerinde çalışıyoruz. Ancak bu fazla çalışmamızla ilgili mesai parası bize verilmiyor. Ne yapmamız gerekir? (Ramazan A.)

CEVAP: İşçilerin İş Kanunu’nda belirtilen haftalık çalışma süresinin üstünde çalıştırılması ve bu çalışmaya mukabil hak edilen ücretin ödenmemesi genel bir sorundur. Okurumuzun sorusu çerçevesinde fazla çalışmayı izah edelim.

İş Kanunu’na göre Türkiye’de haftalık normal çalışma süresi 45 saat olarak uygulanıyor. Bu sürenin, günde 11 saati aşmamak koşulu ile işyerinde haftanın çalışılan günlerine farklı bir şekilde dağıtılabileceği kabul edilmiştir. Ancak uygulamadaki dağılımı haftanın 6 günü çalışma prensibi üzerinden, günde 7.5 saat çalışma üzerinedir. Bunu aşan süreler fazla çalışma ya da fazla mesai olarak adlandırılır. Buna göre Ramazan Bey’in belirttiği günlük 7.5 saatin üstündeki çalışma süreleri, fazla çalışma süresi sayılacaktır. Eğer işyerinde haftada 5 günlük çalışma süresi varsa, işçilerin günde 9 saat çalışması ve bunun üstünde en fazla 2 saat fazla çalışması olur. Yine fazla çalışma sürelerinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamayacaktır. Fazla çalışmada ise yarım saatten az çalışmada yarım saat, yarım saati aşan çalışmada bir saat olarak sayılır.

Fazla çalışma için yazılı izin

Fazla saatlerde çalışmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yılbaşında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır.(İş K. 41/7 yön 9) Ayrıca işveren, fazla çalışma yaptırdığı işçilerin çalışma saatleri gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir suretini işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. Fazla çalışma ücretleri normal çalışma ücretleri ile birlikte ödemek zorundadır. İşveren, normal ücrette olduğu gibi fazla mesai ücretlerini de 20 gün içinde ödemek zorundadır.

Fazla çalışma yapıldığı halde karşılığında ödenmesi gereken ücretin işçiye ödenmemesi durumunda işçi ya Çalışma ve İşkur müdürlüklerine işverenini şikâyet etmeli ya da bu konuyla ilgili İş Mahkemesi’nde dava açmalıdır.

Fazla mesainin ispatı…

Gerek şikâyette gerekse dava açılmasında işçi, fazla çalışma sürelerini ispat edici belge ve bilgiler sunmalı. İşçinin ücret bordrolarında fazla çalışma sütunu bulunduğu halde bu sütunun boş bırakılması, işçinin fazla mesai yapmadığının kanıtı değildir. İşçi böyle bir bordroyu imzalamış olsa dahi fazla mesai hakkından vazgeçmesi söz konusu değildir. Buna karşılık, işçinin bordrosunda açıkça fazla çalışma yapılmadığı belli olan veya bir kısım işçilerin fazla çalışma ücretine hak kazandıkları yazılı bulunan kendisi fazla mesai yaptığı halde bordrolarında ücret tahakkuk ettirilmediğini gören işçi, bordroyu “ihtirazi kayıt” ileri sürerek imzalamak zorundadır. Bunun gibi, fazla çalışma yapılıp ücretinin alındığı bazı aylarda ise fazla çalışmanın yapılmadığı görülüyorsa, ihtirazi kayıt koymayarak bordroyu imzalayan işçinin artık fazla mesai ücreti talep etmesi söz konusu olamaz. İşçi bu durumda fazla çalışma ücreti talep ettiği takdirde iddiasını yazılı delil ile kanıtlamak zorundadır. Aksi halde mahkeme işçinin fazla mesai taleplerini kabul etmeyecektir. Kısacası işçinin bordrosunda fazla çalışma ücreti yoksa ve işçinin fazla çalışması da söz konusu ise işçi bu çalışmasını tanıkla ispatlayabilir. Bu şekilde işçinin tanıkla fazla mesai ücretinin ispatı söz konusu olduğunda, işveren işçinin fazla mesai yapmadığını değil, fazla mesai ücretlerini işçiye ödediğini yazılı belge ile ispatlamak zorundadır.

Fazla çalışma ücretlerinde zaman aşımı süresi 5 yıldır. Bu ücretlere de bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanır. İşçi, işverence fazla çalışma ücreti ödenmediği takdirde iş akdini haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda işçi, kıdem tazminatına hak kazanır fakat ihbar tazminatına hak kazanamaz.

Yetim aylığı alanlar GSS primi ödemeli mi?

– SORU: Emekli Sandığı’ndan kız yetim aylığı alıyorum. İsteğe bağlı sigortalı olmam halinde Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ödemem gerekir mi? (Atiye Çaka)

CEVAP: Genel olarak SGK’dan aylık alanlar (emekli, malullük, ölüm aylıkları) aylık aldıkları için doğrudan Genel Sağlık Sigortalısı’dırlar. Bu kişilerin gelir tespiti yaptırmalarına ve ayrıca GSS primi ödemelerine gerek yoktur. Ancak Atiye Hanım’ın durumu belirttiğim husustan biraz farklı. Çünkü kendisi isteğe bağlı sigortalısı. Buna göre; 5510 sayılı Kanun uyarınca, isteğe bağlı sigortalı olanların malüllük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi ile Genel Sağlık Sigortası primi ödemeleri zorunlu olup, bu sigortalıların yalnızca malüllük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi ya da yalnızca GSS primi ödemeleri suretiyle isteğe bağlı sigortalılık kapsamında değerlendirilmeleri yasal olarak mümkün bulunmuyor. Bu sebeple yetim aylığı halde isteğe bağlı sigorta ödeyenlerin GSS primi ödemeleri gerekecek.

GSS’deki yeni kız eski kız ayrımı nedir?

-SORU: Son 1 aydır GSS yatar kalkar hale geldik. Yeni yeni tanımlar çıktı. Bunlardan biri de eski kız, yeni kız ayrımı. Bu eski kız, yeni kız ayrımı nedir? (Mesut Türkmen)

CEVAP: GSS ile ilgili uygulama açısından en zor değerlendirmesi yapılanlar kız çocukları oldu. Zira kız çocukları ile ilgili en son 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle kız çocuklarında farklı bir uygulama oluştu. Bu da eski kız, yeni kız tabirini ortaya çıkardı. Buradaki belirleyici unsur 1.10.2008 tarihidir. Buna göre;

– 1.10.2008 tarihinden önce kız çocuğunun SSK’ya, Emekli Sandığı’na veya Bağ-Kur’a göre bakmakla yükümlü olarak sağlık aktivasyonları yapılmış ise, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren kanun hükümleri uyarına da bakmakla yükümlü kişi kapsamına alınacak. Kız çocukları işe girer, evlenir, boşanır, dul kalır ise tekrar eski kazanılmış hakları ile GSS kapsamında değerlendirilecek.

– 1.10.2008 sonrası doğan kız çocuğu, annesi veya babası Genel Sağlık Sigortalısı olan kız çocuğu 1.10.2008 öncesine göre farklı. Zira bu şartlarda kız çocuğu 1.10.2008 sonrası ilk kez GSS kapsamında yer alacaksa 5510 sayılı kanun gereği aynı erkek çocuklar gibi 18 yaşını dolduran okumaya devam ediyorsa, lise ya da dengi okula devam edenler 20 yaşına kadar, üniversite okuyorsa 25 yaşına kadar (doldurmayacak) kız çocukları anne ya da babalarının GSS durumundan yararlanarak aktivasyonları yapılacaktır. 25 sonrası ise zorunlu GSS kapsamında Gelir Tespiti yaptırması gerekir.

ersin umdu

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *