Facebok Sayfamızı Beğenir misiniz?

Search

Bireysel emeklilik sisteminden erken ayrılanlara para iadesi başladı

Bireysel emeklilik sisteminden erken ayrılanlara para iadesi başladı

 

Uğur UĞURLU

(Vergi Müfettişi)

 
 

 
 

I. Giriş

 
 

Bilindiği üzere bireysel emeklilik sigortası sistemi esas olarak sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcı nitelikte olan, bireylere emeklilik döneminde ilave bir gelir sağlayarak refah düzeylerinin yükseltilmesine yardımcı olmak amacıyla kurulmuş olan, tamamen gönüllülük esasına dayalı bir sistemdir.

 
 

Bireysel emeklilik sisteminde yer alan kişilerden her ay düzenli olarak katkı payı alınmakta, toplanan katkı payları ise çeşitli yatırımlara yönlendirilerek artırılmakta, artırılan bu paylar ise sistemde yer alan kişilere yaşlılık döneminde ilave bir gelir sağlamaktadır. Bireysel emeklilik sigortası sisteminin en büyük özelliklerinden biri de katılımcıların herhangi bir anda birikimlerini alarak sistemden çıkmalarının mümkün olmasıdır.

 
 

Vergi uygulamasında öteden beri bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanıp ayrılanlar ile bu sistemden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı menkul sermaye iradı sayılıp, sistemden ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı üzerinden (anapara-nema ayrıştırması yapılmadan) gelir vergisi tevkifatı yapılmakta iken 6327 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında sadece elde edilen kazanç (nema) üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması uygulaması getirilmiştir.

 
 

Ayrıca 6327 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih öncesinde bireysel emeklilik sisteminden ayrılara yapılan ödemelerin tamamı üzerinden kesilen gelir vergisinin anaparaya isabet eden kısmının da iade edilmesi mümkün kılınmıştır.

 
 

II.Kanun Koyucu Neden Böyle Bir Yasal Düzenleme Yaptı?

 
 

6327 sayılı Kanun’un öncesi bireysel emeklilikte sisteminden ayrılanlara yapılan ödemelerden kesilecek gelir vergisi matrahının yapılan ödemelerin tamamı olması, bir başka değişle tevkif edilecek verginin matrahında anapara ve nema diye ayrıştırma yapılmadan ödenen tüm tutar üzerinden stopaj yapılması Anayasa’da yer alan vergide eşitlik ve adil vergileme ilkelerine aykırı olduğu, mükerrer vergileme sonucunu doğurduğu gerekçesiyle çeşitli kesimler tarafından eleştirilere neden olmuştur.

 
 

Hatta konuyla ilgili tarafımdan kaleme alınan Dergimizin 90. sayısında yer alan “Bireysel Emeklilikte Stopaj Matrahına Danıştay Dur Dedi, Gözler Şimdi Maliyede” isimli makalede özetle; Danıştay 4. Dairesi tarafından verilmiş olunan bir kararda, bireysel emeklilik sisteminden ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı üzerinden değil, bu ödemenin anapara dışında kalan kısmı üzerinden vergi kesilmesi gerektiği yönünde karar verdiği belirtilerek, bu karar üzerine bireysel emeklilikte sisteminden daha önce ayrılıp ödemelerin tamamı üzerinden vergi kesintisi yapılan kişiler vergi dairelerine düzeltme dilekçesi vermeye başladıkları, düzeltme dilekçesi reddedilenler ise şikâyet yoluyla düzeltme talebinde bulunacakları buradan da ret cevabı almaları halinde ise dava açma yoluna gidecekleri, bu nedenle de Maliye Bakanlığının konuyla ilgili bir düzenleme yapması gerektiğinden bahsetmiştik.

 
 

Yukarıda bahsettiğimiz gelişmelerin yaşanması üzerine kanun koyucu 6327 sayılı Kanun ile bireysel emeklilik sisteminden ayrılanlara yapılan ödemelerden kesilecek gelir vergisinin matrahını değiştirmiştir.

 
 

III.Bireysel Emeklilik Sisteminde Yeni Stopaj Matrahı

 
 

6327 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun  75’inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 
 

“15. Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından;

 
 

a) On yıldan az süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları,

 
 

b) On yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat tutarları.”

 
 

6327 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesine (16) numaralı bent eklenmiştir.

 
 

“16. Bireysel emeklilik sisteminden;

 
 

a) On yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil),

 
 

b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil),

 
 

c) Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil).”

 
 

6327 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

 
 

“Bu maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinde yer alan irat tutarı; varsa fesih ve iştira kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar indirilerek bulunur. Aynı fıkranın (16) numaralı bendinde yer alan irat tutarı; hak kazanılan Devlet katkısı ve getirileri dahil ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları ve Devlet katkısının hak edilen kısmı indirilerek bulunur.”

 
 

Yukarıda yer alan kanuni düzenlemelerden anlaşılacağı üzere 6327 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında Kanunun yürürlük tarihi olan 29.08. 2012 tarihinden itibaren emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleriyle ilgili yapılan ödemelerde sadece irat tutarları üzerinden tevkifat yapılması uygulamasına geçilmiş, yapılan ödemelerin tamamı üzerinden tevkifat yapılması uygulamasına son verilmiştir. Böylece bireysel emeklilikte bundan sonra sistemden ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı üzerinden değil anapara, nema ayrıştırması yapılarak sadece nema (irat tutarı) üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

 
 

Bu değişikliğe paralel olarak, söz konusu menkul sermaye iratları üzerinden yapılacak stopajı hüküm altına alan Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinde de değişiklikler yapılmıştır. 2012/ 3571 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesinin ikinci fıkrasının 16 nolu bendinin (a), (b) ve (c) alt bentlerinde düzenlenen bireysel emeklilik sisteminden ayrılma halinde yapılacak ödemelerin irat olarak kabul edilecek kısmı üzerinden yapılacak vergi tevkifatı oranları belirlenmiştir. Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararına göre Gelir Vergisi Kanunu’nun

 
 

a) 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından % 15,

 
 

b) 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından % 10,

 
 

c) 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (c) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından % 5,

 
 

oranında tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.

 
 

IV.Bireysel Emeklilik Sisteminden Erken Ayrılanlara Para İadesi Başladı

 
 

6327 sayılı Kanun’un 29.06.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan geçici 1’inci maddesi aşağıdaki gibidir;

 
 

“GEÇİCİ MADDE 1- (1) 07.10.2001 tarihinden sonra akdedilmiş bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleri ile ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler üzerinden tevkif edilerek ödenen vergilerin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75’inci maddesine bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmüne göre belirlenen menkul sermaye iradı üzerinden bu Kanunun yayımlandığı tarihte yürürlükte olan orana göre hesaplanan tutarı aşan kısmı, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairelerine başvurulması ve dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edilir. Bu kapsamda açılan davalardan vazgeçilmesi durumunda, idarece de açılmış davalar sürdürülmez, taraflarca herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talep edilemez.

 
 

(2) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

 
 

Yukarıda yer alan kanuni düzenlemeden anlaşılacağı üzere 07/10/2001 tarihinden sonra akdedilmiş bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleriyle ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 29.06.2012 tarihinden önce emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan anapara tutarları dahil ödemeler üzerinden tevkif edilerek ilgili vergi dairesine ödenen vergilerden irat tutarına (yani nemaya) isabet eden tutarı aşan kısım, hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine müracaat edilmesi halinde iade edilebilecektir.

 
 

Örneğin, Bireysel emeklilik sistemine 6 yıl boyunca katkı payı ödeyen (A) şahsı bu sistemden Ağustos 2011’de ayrılmıştır. Bireysel emeklilik şirketi yapmış olduğu hesaplamada (A) şahsının 45.000 TL anapara, 15.000 TL de nema olmak üzere 60.000 TL’ye hak kazandığını tespit etmiştir. O günkü yasal düzenlemeler gereği bireysel emeklilik şirketi (A) şahsının hak kazandığı 60.000 TL’nin tamamı üzerinden (anapara ve nema ayrıştırması yapmadan) % 15 oranında gelir vergisi kesintisi yapmış (9.000 TL) ve geri kalan tutar olan 51.000 TL’yi (A) şahsına ödemiştir. (A) şahsı Ağustos 2011’de değil de Ağustos 2012’de sistemden ayrılmış olsaydı, sadece hak kazandığı nema tutarı üzerinden % 15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılacak geri kalan tutar (A) şahsına bireysel emeklilik şirketi tarafından ödenecekti.

 
 

Yukarıda yer alan durum farklı zamanlarda sistemden ayrılanlardan farklı vergi kesintisi yapılmasına neden olacağı için 6327 sayılı Kanun gereği (A) şahsı isterse tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine bir dilekçe ile müracaat ederek (29.08.2013
tarihine kadar müracaat etmesi gerekmektedir) anapara üzerinden daha önceden ödemiş olduğu (45.000 TL x % 15) 6.750 TL tutarındaki vergiyi iade alabilecektir. (A) şahsı tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine dilekçe ile başvururken ilgili emeklilik şirketi tarafından tanzim edilen bireysel emeklilik poliçesinin bir örneği ile düzenlenmiş olan poliçenin başlangıç ve bitiş tarihleri ile yapılan kesintileri gösteren belgelerin bir örneğinin de ibraz etmesi gerekmektedir. Diğer taraftan (A) şahsının bu iadeyi alabilmesi için dava açmaması veya açmış ise açtığı davadan vazgeçmesi gerekmektedir.

 
 

Bireysel emeklilik sistemi ve diğer şahıs sigortalarından ayrılanlara yapılan ödemeler üzerinden kesilen vergilerin anaparaya isabet eden kısmının red ve iade işlemleri ile ilgili 83 nolu Gelir Vergisi Sirkülerinde detaylı açıklamalar yapılmıştır. 83 nolu Gelir Vergisi Sirkülerinde şu açıklamalar yapılmıştır.

 
 

“6327 sayılı Kanunun 29/8/2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan geçici  1’inci maddesine göre, 7/10/2001 tarihinden sonra akdedilmiş bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleriyle ilgili olarak anılan geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan anapara tutarları dahil ödemeler üzerinden tevkif edilerek ilgili vergi dairesine ödenen vergilerden irat tutarına isabet eden tutarı aşan kısım, hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine müracaat edilmesi halinde 29/8/2012 tarihinden itibaren red ve iade edilebilecektir.

 
 

Bu iadenin yapılabilmesi için;

 
 

– Hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine müracaat edilmesi,

 
 

– Müracaatın 29/8/2013 tarihinden önce yapılması,

 
 

– Tevkifat uygulaması nedeniyle dava açılmaması veya açılmış olan davalardan vazgeçilmesi, gerekmektedir.

 
 

Bu nedenle, hak sahipleri tarafından davanın görüldüğü yargı merciine göre,

 
 

– Vergi Mahkemesi nezdinde görülmekte olan davalar için ilgili Vergi Mahkemesine,

 
 

– Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yoluna gidilmiş olan davalar için ilgili Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına,

 
 

– Danıştay nezdinde temyiz edilmiş olan davalar için Danıştay Başkanlığına sürmekte olan davaya ilişkin bilgileri ihtiva eden bir feragat dilekçesiyle başvurularak, söz konusu davadan feragat edilmesi ve feragat edildiğini gösterir şerhli dilekçe örneğinin veya bu belge temin edilemediği takdirde mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddine dair vereceği karar örneğinin red ve iade talebiyle birlikte ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, red ve iade başvurularında ilgili sigorta/emeklilik şirketi tarafından tanzim edilen hayat sigortası/bireysel emeklilik poliçesinin bir örneği ile düzenlenmiş olan poliçenin başlangıç ve bitiş tarihleri ile yapılan kesintileri gösteren belgelerin bir örneğinin de ibraz edilmesi gerekmektedir. İlgili vergi dairesine daha önceki tarihlerde yaptıkları başvurularda söz konusu belgeleri teslim etmiş olan mükelleflerin tekrar belge ibraz etmelerine gerek bulunmamaktadır.

 
 

Hak sahiplerince bu kapsamda açılan davalardan vazgeçilmesi durumunda, idarece de açılmış davalar sürdürülmeyecek ve taraflarca herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talep edilmeyecektir.

 
 

Hak sahiplerince yapılan red ve iade talepleri, başvuruda eksiklik bulunmaması koşuluyla, Vergi Usul Kanununun düzeltme zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak yerine getirilecektir. Hak sahiplerince daha önceki bir tarihte ilgili vergi dairesine düzeltme başvurusunda bulunulmuş olması halinde, düzeltme zamanaşımı hükümlerinin uygulanmasında bu başvuru tarihi dikkate alınacaktır.

 
 

Gelir Vergisi Kanununun 75’inci maddesine 6327 sayılı Kanunla eklenen fıkra hükmü gereği red ve iade işlemlerine esas irat tutarı; şahıs sigortaları kapsamında yapılan ödemelerde varsa fesih ve iştira kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar indirilerek, bireysel emeklilik sistemi kapsamında yapılan ödemelerde ise ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları indirilerek hesaplanacaktır.

 
 

Hesaplanan irat tutarına isabet eden vergi;

 
 

• On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler için % 15,

 
 

• On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer sandık ve sigortalardan on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler için % 10,

 
 

• Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler için % 5

 
 

oranı dikkate alınmak suretiyle tespit edilecektir. İrat tutarına isabet eden vergi tutarını aşan, diğer bir ifadeyle irat hesaplandıktan sonra kalan anapara tutarına isabet eden tevkif edilmiş ve ödenmiş vergi tutarı 29/8/ 2012 tarihinden itibaren hak sahiplerine red ve iade edilebilecektir.”

 
 

83 nolu Gelir Vergisi Sirkülerinde konu açık bir şekilde anlatıldığı için herhangi bir husus ilave etmemekle birlikte Sirkülerde “Hak sahiplerince yapılan red ve iade talepleri, başvuruda eksiklik bulunmaması koşuluyla, Vergi Usul Kanununun düzeltme zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak yerine getirilecektir.”  ifadesi gereği vergi iadelerinde düzeltme zamanaşımının dikkate alınacağı, bu nedenle de 2007 yılı ve sonrasında anapara tutarı üzerinden kesinti yapılan kişilere iade yapılabilecek iken 2007 yılı öncesinde kesinti yapılanlar vergi iadesi yapılmayacaktır.

 
 

V. Sonuç

 
 

Bilindiği üzere bireysel emeklilik sigortası sisteminin en büyük özelliklerinden biri de katılımcılar herhangi bir anda birikimlerini alarak sistemden çıkmalarının mümkün olmasıdır. 6327 sayılı Kanunun öncesinde vergi uygulamasında bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanıp ayrılanlar ile bu sistemden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı Gelir Vergisi Kanunu uyarınca menkul sermaye iradı sayılmakta ve sistemden ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmakta iken adı geçen Kanun ile yapılan değişiklik sonrası 29.08.2012 tarihinden itibaren emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleriyle ilgili yapılan ödemelerde sadece irat tutarları üzerinden tevkifat yapılması uygulamasına geçilmiş, yapılan ödemelerin tamamı üzerinden tevkifat yapılan uygulamaya son verilmiştir.

 
 

Bu uygulamanın bir sonucu olarak da 6327 sayılı Kanun öncesinde emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan anapara tutarları dahil ödemeler üzerinden tevkif edilerek ilgili vergi dairesine ödenen vergilerden irat tutarına isabet eden tutarı aşan kısım, hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine müracaat edilmesi halinde iade edilebilmesine olanak sağlanmıştır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *